Hazreti Ali'nin 100 Öğüdü | Page 92

“ Bana , beni sorarsan , ben zamanın bütün olaylarına sabırla direnirim .”
Hüdavendigar Mevlana , “ Mana gözetenlerin kıblesi sabırdır , surete tapanların kıblesi taştan yapılan suret ” diye buyurur .
Her zaman söylediğimiz gibi , Hazreti Muhammed Efendimiz kadar zulümlere maruz kalan ve çileler çeken bir Peygamber daha gelmemiştir bu aleme . Fakat O , bütün bu çektiği çilelere rağmen hep sabır göstermiş ve bir an dahi Allah ’ ı anmaktan vazgeçmemiştir , hatta kendisine zulüm edenlere hidayet dilemiştir . İmam Ali Efendimize baktığımızda ise , O da henüz çocuk yaştayken , müşrikler Hazreti Resulallah ’ ı ortadan kaldırmak için evine girdiklerinde , O ’ nun yerine yatağına yatarak , canı pahasına Resullallah ’ a siper olmuştur .
Hüdavendigar Mevlana ’ nın yatağına uzanıp da bütün gece uyku uyuduğuna dair hiçbir eserde bir belge yoktur . Çünkü Mevlana hep diz üstünde otururdu ve devamlı tefekkür halindeydi , her an Rabbine niyazda dururdu . Şems-i Tebriz Hazretlerine baktığımızda , o da bir tuğlayı kendine yastık yapmış onun üstünde başını dinlendirirdi . Yani hep ıstırap çekmişler , hiç rahatlarına düşkün olmamışlardır .
Sizlere yine Mevlana ’ mızdan bir misal vereyim …
Hüdavendigar Mevlana bir gün hamama gider . Deriyle kemik haline bürünmüş vücudunu ovarken , kaburgaları ellerine dokunur . Bu sırada Allah ’ tan nida gelir : “ Ey benim sevgili Efendim Celaleddin ! Bu beden sana verdiğim bir ilahi emanet , orada gizli olan ben idim . Neden bakmadın , bu hale getirdin ? Bu bedeni ne kadar zayıf düşürmüşsün .”
Hüdavendigar Mevlana bakın nasıl bir yanıt veriyor : “ Bedenimde hem sen varsın , hem nefsim var . Nefsimin isteklerine düşmeyerek , sabır gösterdim , bedenimi bu hale getirdim . Ne kadar şükretsem az , seni aşikar gördüm . Eğer nefsimin isteklerine hürmette bulunup sabretmeseydim , başıma belalar gelecek ve seni de göremeyecektim , bunu senin için yaptım .”
Peygamber Efendimiz de iki günde bir lokma yerdi , hatta zayıflığından dolayı elbisesi üzerinde düzgün durmadığı için karnına taş bağlardı .
Onun için , Allah yolunun başı da sonu da sabırdır . Bu kolay bir yol değildir , ama karınca misali olsa da yine yol alınır . Sabır göstermeden yol alınmaz , ama sabırla ve sebatla yola çıkıldığında er geç güzelliklere kavuşursun .
Ne güzel der Mevlana … “ Ey sabır , varlığın anahtarıdır sırrının Emiri , bu kervanı güzel güzel ta Hacca kadar çek , götür !”
92