Haziran haziran | Page 39

ST. BASIL KATEDRALI – DİLEK ERDEM “Sus dostum sus! Çıldırdın mı sen? Hemen af dile yüce İsa’dan. Lütfen Leonardo, yalvarıyorum af dile.” Genç adamın yüzünde beliren tebessüm silinmemişti. “Sen iyi birisin Agustin. Buraya beni çağırdığına göre senin de huzurumdan tatma vaktin gelmiş olmalı. Çöl Martısı’nı (s.a.v) müjdeleyen rahip Bahira haklıydı dostum. Haydi, tereddüt etme ve benimle birlikte tekrar et. La ilahe illallah Muhammeden Resulullah” minnettarım yüce Saoryus. Ebediyen hizmetinizdeyim” Şarap şişelerinin arkasından çıkagelen siyah pelerinli Leonardo Agustin’in yüzüne gölgeye bıçağı teslim çocuk masumluğunda baktı. ederken çehresine yerleşen Gözlerinden içeriye, ıstırabı gizlemeye çalışıyordu: dostunun kalbine kadar “Dostum için bu kararı indirdi bakışlarını. verdiğinizden dolayı “Yüce İsa ikimize de bağışlasın! Korkunç işkencelere maruz kalmana göz yumamazdım dostum. Beni affet!” Agustin’in sol göğsüne sakladığı hançeri Leonardo’nun kalbine saplamasına rağmen, Rahip Saoryus, Agustin’e istavroz çıkarttı ve kapıyı işaret etti; “Gidebilirsin oğlum.” Agustin arkasını dönüp bir adım atmıştı ki Leonardo’nun az ilerisine yığıldı. İki kaderdaş bedenlerinden süzülen kırmızıyla ölümsüzleşirken, kabzasına “Baba oğul ve kutsal ruh adına!” kazınmış hançeri Agustin’in ciğerlerinden söküp alan rahip Saoryus merdivenlerden yukarı doğru süzüldü. 39