Haziran 2019 haziran2019 | Page 41

Oysa Mimar Sinan'ın içtiği nargilede tömbeki yoktu. İçtiği sadece suydu. Usta Mimar, nargilenin fokurtularını dinleyerek caminin akustiğini ölçmeye çalışıyordu. Mihraptaki imamın sesini, aynı oranda bütün camiye nasıl ulaştıracağını hesaplıyordu. Bunun için Anadolu'nun değişik köşelerinden 65 tane dev turşu küpü getirtti. Bu küpleri içleri boş, ağızları dışarıya gelecek şekilde kubbenin eteklerine dizdirdi. Amacına ulaşmıştı Mimarbaşı. Sesi, yüzlerce metrekarelik mekânın her köşesine, en iyi şekilde yaymayı başarmıştı. Kanuni'de, Sinan'ın niyetini anlamış, ustasını hemen bağışlamıştı. Mimar Sinan yapının içine bir de hava koridoru inşa etti. Elektriğin henüz bulunmadığı o yıllarda, Süleymaniye 275 dev kandille aydınlatılıyordu. Sinan, bu kandillerden çıkan is camiye zarar vermesin ve cemaati rahatsız etmesin diye orta kapının üzerine küçük bir odacık yaptırdı. Binanın değişik köşelerine açtığı oyuklardan giren islerin bu odada toplanmasını sağladı. Ve adına da İs Odası denilen bu bölmenin içine özel bir nemlendirme sistemi kurdu Sinan. Odada toplanan islerden, dönemin en kaliteli mürekkebini damıttı. Süleymaniye'nin duvarlarında gördüğünüz o muhteşem kalem işleri, yazılar, süslemeler, caminin kandillerinden çıkan isten damıtılan o mürekkeple yapıldı. Bütün bunlar günümüzden 458 yıl öncesinin bilimiyle, teknolojisiyle yapıldı. Son bir şifre daha var. Hani oyuklar var ya isin bir odada toplanmasını sağlayan, hava akımını içeri alan dışarıya çıkıp o iki oyuktan içeriye baktığınızda, birinden caminin içindeki Allah, diğerinden ise Muhammed yazılı dev levhaları görürsünüz. Ayrıca Süleymaniye'nin hangi köşesini, hangi duvarını, hangi açısını ölçerseniz ölçün, sayısal olarak karşınıza Allah kelimesinin ve katlarının çıktığını görürsünüz.” Osmanlının Zarif Sinan’ı ustalığıyla zarafetini birleştirerek muhteşem incelikleri planlayarak inşa etmiştir bu muazzam yapıyı. Gelelim şimdide bu muhteşem yapının sultana sunulmasına, açılışına. Aslında camiinin açılışı da bir rivayetle anlatılmıştır şöyle ki : Camiinin temel atma törenine devrin padişahı Kanuni Sultan Süleyman ile bütün devlet erkanı gelmişti. Bu muhteşem mabede ilk taşı da Şeyhülislam Ebussuud Efendi koymuştu. Bir vakt-i şerif ve bir saat-i saîd-ü latifde ol camî-i münîfe temel uruldu” diyerek işe başlayan Mimar Koca Sinan, bu büyük eseri yedi yılda tamamladı. Fakat caminin inşaatına bir türlü başlanamıyordu. Aradan yedi yıl geçti. Mimar Sinan’ın düşmanları tarafından dedikodular yayılmaya başlandı. 41