Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 23 | Page 8

2 0 1 3 Eylül SAYI: 23 UYKU YOKSUNLUĞU VE UÇUŞ PERFORMANSI Gece kalkışlı uçuşlar ve sabah erken saatteki inişler, sirkadien ritim düzensizliklerine, dikkat ve uyanıklılık bozukluklarına ve sonuçta yüzlerce insanın yaşamsal riske girmesine neden olabilir. Psikolog John A Caldwell, uyku bozukluğu ve sirkadien ritim bozukluğuna yol açan çeşitli faktörleri test etmiş, özellikle pilotlardaki uyku bozukluğunun yorgunluğa olan etkisini araştırmıştır. Aşağıda uyku sorunuyla ilgili olduğu NTSB tarafından resmen açıklanan kazalardan bazıları sıralanmıştır: - 2004 yılında Kirksville Havaalanında meydana gelen kaza, - 2008’de Hawaii/Honolulu Havaalanından kalkan Mesa Airlines’in iki pilotunun kokpitte uykuya dalarak varış noktasını 30 mil geçmesi, - 2009 yılında Northwest Havayolu pilotunun uçuş esnasında uyuklaması nedeniyle Minneapolis meydanını 150 mil geçmesi, - 2009 yılında bir pilotun sürat verilerine uygun tepki vermemesinden kaynaklanan ve 50 kişinin ölümü ile sonuçlanan Colgan Air kazası... NTSB, 1990 yılından beri uçuş emniyetinde en ön sıradaki unsurun pilot yorgunluğu olduğunu ileri sürmektedir. Yorgunluk arttıkça, zamanlama ve doğru karar vermede yanlışlıklar olmakta, dikkat da- ralmaktadır. F-117 pilotları ile yapılan bir çalışmada, bir gece uykusuz bırakılan pilotlar hassas ölçüm aletleri ile değerlendirildiğinde, kendilerini depresif ve şaşkın hissetmelerinden başka, hata sayıları da 2 kat artmıştır. Yorgunlukla ilişkili riskin arttığı durumlar: A-Uyanıklılık periyodu 16 saatten fazla, B-Görev öncesi uyku periyodu 6 saatten az, C-Pilotun alışkın olduğu uyku periyodu içindeki görevler. Yetersiz uyku ve sirkadien faktörler yorgunluğun ana nedenleridir. Uyanıklık için 2 önemli değişken söz konusudur: En son uyku ve vücudun doğal sirkadien ritmi. Bizim görüşümüz her gün 7-9 saatlik uykunun yetişkinler için yeterli bir süre olduğudur. Yetersiz uykunun oluşturduğu performans kaybının profesyonellik, eğitim, irade ve para ile kompanse edilmeye çalışıldığı görülmektedir... Kaynak: Crew Schedules, Sleep Deprivation, and Aviation Performance. Science Daily (Apr. 24,2012) http://www. sciencedaily.com/releases/2012/04/120424162336.htm Çeviri: Dr. Abdullah Öksüz. Psikiyatri Uzmanı. Eskişehir Uykulu Pilotlar, Tren Makinistleri ve Sürücüler Bizi bir yerden başka yere (sevdiklerimize) götüren ulaşım aracı operatörleri uyku sorunuyla mücadele ederler. Ulusal Uyku Kuruluşu (NSF) 2012’de uyku ile ilgili bir anket çalışması yapmıştır. Denekler pilot, tren makinistleri, kamyon şoförleri, taksi ve limuzin sürücüleriydi. Çalışma uyku alışkanlıkları ve iş performansı ile ilgiliydi. Anket sonuçları çarpıcıdır: Tren makinistlerinin %26’sı ve pilotların %23’ü uyuklamanın iş verimliliğini haftada en az bir kez olumsuz etkilediğini bildirmişlerdir; bu oran ulaştırma sektörü dışındaki çalışanlarda %17 bulunmuştur. Daha önemli olan, uyuklamanın görev esnasında ortaya çıkıp, 540 emniyet problemlerine neden olmasıdır. Pilotların %20’si, makinistlerin %18’i, kamyon sürücülerinin %14’ü uyuklama nedeniyle ciddi hatalar yaptıklarını, hatta kazanın eşiğinden döndüklerini itiraf etmişlerdir. Uyuklama otomobil kazalarında özellikle işe gidiş ve dönüşlerde ciddi rol oynar. Mesaiye gidiş ve gelişlerde pilot ve makinistlerde kaza yapma oranı kontrol grubuna göre anlamlı derecede fazlalık gösterir. Dr. Sanjay Patel (Harvard Tıp Fakültesi ve Brigham’da uyku araştırmacısı) “Uzun bir vardiya sonu eve dönüşlerdeki sürücü kazaları uyuklamaya bağlıdır” demektedir. Yapılan çalışma gösteriyor ki, mesai sonrası eve dönüşlerde pilotların ve makinistlerin yaptıkları kaza oranı ulaşım işi ile uğraşmayan kontrol grubuna göre 6 kat daha fazladır.