Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 23 | Page 29
2 0 1 3 Eylül
SAYI: 23
ayrılmakta; hatalar alt başlığı ise “muhakeme hataları”, “yetenek
hataları” ve “algı hataları” gibi alt bölümlere ayrılarak her biri
için örnekler verilmektedir. HFACS, başlı başına geniş yer verilmesi gereken bir sistem olduğundan bu konudaki daha ayrıntılı
bilgiyi, daha önce havacılık tıbbı bülteninde de arkadaşlarımızın yayınladığı makaleye havale ediyoruz.
mamız ise (4) bu çalışmadan belli yönleriyle ayrılmaktadır. Biz
araştırmamızda NTSB veritabanında yer alan verileri esas aldık,
başka bir deyişle kaza raporlarını yeniden inceleyerek bunların içinden çıkarımlarda bulunmadık. Bir diğer farklılık ise bir
bütün olarak insan faktörüne bağlı hataları değil, yalnızca fizyolojik, psikolojik ve medikal faktörlerin varlığını araştırdık.
HFACS tanımlandıktan sonra ABD’de önce askeri havacılıkta,
ardından sivil havacılıkta ve hatta günümüzde havacılığın dışına
taşarak karayolu, demiryolu kazalarında ve Tıp sektöründe insan
hatalarını ortaya koymak amacıyla kullanılagelmiştir. HFACS’in
kullanıldığı dikkat çekici bir araştırmada (3) 1990–2000 yılları
arasında gerçekleşen genel havacılık kazalarının NTSB tarafından hazırlanmış raporları incelenmiştir. Burada dikkat çekici
bir nokta araştırmacıların kaza raporlarında bildirilen faktörleri
doğrudan almayarak HFACS konusunda eğitim almış tecrübeli
pilotların bu raporları inceleyip kazalardaki insan faktörü oranını yeniden değerlendirmiş olmasıdır. Bu araştırmanın sonucunda kazalarda insan faktörünün %80’lerde olduğu ve emniyetsiz
hareketler içinde yetenek hatalarının başı çektiği görülmektedir.
Çalışmamızda 1982–2006 yılları arasındaki 25 yıllık süreçte
Amerikan NTSB kuruluşunca yayınlanmış kaza raporlarına göre
yine NTSB veritabanı içinde yapılmış kodlamalardan fizyolojik-psikolojik-medikal faktörler sorgulanarak aralarında pilotun
yorgunluğu, depresyonu, organik bir problem veya alkol/ilaç/
uyuşturucu kullanımının da olduğu yaklaşık 40 faktör incelemeye dâhil edildi. Araştırmamızın sonucunda tespit ettiğimiz
söz konusu faktörlerin kazalardaki oranının yıllara göre dağılımı
aşağıdaki grafiklerde yer almaktadır. Bu çalışmanın sonucunda
tüm uçuş kategorilerinde bizim incelediğimiz faktörlerde oranların diğer çalışmalara göre çok daha düşük olduğunu ve yıllara
göre bir azalma trendi gösterdiğini t