Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 22 | Page 30

2013 Nisan SAYI: 22 Ganau ve ark. tarafından sunulan bir olguda uçak yolculuğu nedeniyle ortaya çıkmış olabilecek bir nontravmatik subdural hematom vakası tartışılmıştır (3). Bu vakada durumu açıklamaya çalışan nedenler arasında, özellikle uçak kabinlerinde artabilen CO2 oranlarının bu yolcuda bir hiperkapni yapabileceği ve bunun da, beyin kan akışı artışı yoluyla subdural hematoma yol açmış olabileceği speküle edilmiştir. Mevcut bilgiler ışığında uçak kabininde artan CO2’nin hangi oranda hiperkapniye yol açabileceği ve bunun da ne derece bir beyin kan akışı artışına neden olacağı ile ilgili kesin veriler bulunmamaktadır. Ayrıca uçak kabininin belli bir miktar hipoksik olması ve artmış CO2’nin solunum merkezini uyarması sonucu oluşan hiperventilasyon nedeniyle hiperkapni oluşması pek olası görünmemektedir. Yine de tüm bu tezlerin araştırma konusu olduğu ve kanıtlanmaya yönelik çalışmalara ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır (5). Bu oranın üzerine çıkan değerlerde baş ağrısı, keyifsizlik ve yorgunluk semptomları gözlenir; ayrıca bu havayı soluyanlar bayat bir hava soluduklarını hissederler. Bunun yanında uzun süreler sürekli kabinde görev yapmakta olan mürettebat için de %3’ün üzerinde bir CO2 oranı önerilmemekte ve zararlı olabileceği bildirilmektedir [FAR Section 25.831(b)]. Limit olarak %3 oranının neden konulduğu konusu çok açık değildir; bu denli yüksek bir oranın belirlenme sebebi başlarda uçuş, yolcu ve kargo kabinlerinde yangın söndürücülerin etkinliğini artırmak olarak değerlendirilmiş, ama sonradan bunun pratik bir anlamı olmadığı anlaşılmıştır. Kabindeki sakin bir yolcunun oksijen ihtiyacı, 0,24 cfm ventilasyon oranı ile bile sağlanabilmekte ve modern yolcu uçaklarında her yolcu için 7-50 cfm ventilasyon oranı bulunmaktadır. Yeni ve ideal bir maksimum CO2 oranı olarak %0,5 önerilmiş olup, ASHREA’ya göre 2,25 cfm ventilasyon oranı bunu rahatlıkla sağlayabilmektedir. Bu ventilasyon oranı ise birçok şirketin sağladığı ventilasyon oranlarından zaten düşüktür. FAA de %0,5 oranını, hem havayolu şirketleri açısından kost-efektif, hem de yolcular açısından makul olduğu için benimsemiştir. Yine de %0,5 konsantrasyonlara kadar olan CO2 oranlarının sağlık açısından ne gibi etkileri olduğu ve hastalık bulaşma riskleri hakkında kesin çalışmalar bulunmamaktadır (2). 514 Sonuç olarak, uçak kabinlerinde genellikle zararsız olarak kabul edilen ve insan metabolizmasının doğal bir ürünü olan CO2 gazı konusunda uçuş emniyeti ve seyahat konforu açısından bilinçli olmakta fayda vardır. Belki subdural hematom gibi ağır tablolara yol açma ihtimali düşük olsa da, bir takım sağlık problemleri olan yolculara fazla CO2’nin olumsuz etkileri olabileceği unutulmamalı ve buna yönelik tedbirler önceden plânlanmalıdır. Kaynaklar: 1. Brundrett G. Comfort and health in commercial aircraft: a literature review. The Journal of the Royal Society for the Promotion of Health: 2001;121:29-67. 2. Federal Aviation Administration: Allowable Carbon Dioxide Concentration in Transport Category Airplane Cabins. FR Doc 94–9759, filed 4-29-94. 3. Ganau L, Prisco L, Ganau M . High Altitude Induced Bilateral Nontraumatic Subdural Hematoma. Aviat Space Environ Med 2012;83:899-901. 4. Hocking MB. Passenger aircraft cabin air quality: trends, effects, societal costs, proposals. Chemosphere. 2000;41(4):603-15. 5. Ilbasmis S. High Altitude Induced Subdural Hematoma. (Letter to Editor) Aviat Space Environ Med 2013;84:260 Hazırlayan: Dr. M.Savaş İLBASMIŞ (Hava ve Uzay Hekimliği Uzmanı, USAEM-Eskişehir)