Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 22 | Page 16
2013
Nisan
SAYI: 22
UÇUŞ EKİPLERİNİN KOZMİK RADYASYON MARUZİYETİ
Avrupa Birliği Konseyi 96/29 Euratom direktifleri 13 Mayıs 1996 tarihinde kabul
edildi. Direktiflerin 42 no’lu maddesi uçuş
ekiplerinin kozmik radyasyona maruziyetinin değerlendirmesi ve kısıtlamaları ile
kozmik radyasyonun etkilerine karşı alınabilecek tedbirlere ilişkindir. ABD, 13 Mayıs
2000’den itibaren üye olarak bu direktifleri
uygulamaya başlamıştır.
Radyasyon, enerjinin bir kaynaktan transferidir. X-ışını ve Gama-ışını gibi elektromagnetik radyasyon ya da Nötron ve Protonlar gibi parçacıklar şeklinde olabilir. Kozmik radyasyon
güneşten ve uzaydaki galaksilerden gelen radyasyonun ortak
ismidir ve doğal çevremizin bir parçasıdır. Uçağın radyasyona
karşı koruyucu kalkan oluşturma özelliği yoktur. Kurşun gibi
bazı maddelerin sınırlı derecede koruyucu olduğu bilinmektedir, ancak uçakta kullanılamayacak kadar ağırdır. Kozmik
radyasyona karşı kalkan oluşturan ortam atmosferdir; ancak
irtifa artışıyla birlikte kozmik radyasyonda artış olmaktadır.
Kutup bölgelerinin yüksek irtifalarında kozmik radyasyon fazladır; magnetik alan nedeniyle saptırılmış olabilir. Bazı güneş
olayları dışında, kozmik radyasyonların düşük enerji parçacıkları için sapma çok yüksektir. Güneşten çıkan radyasyon
yaklaşık 11 yıllık döngü halinde değişiklik gösterir. Güneş
lekelenmelerinin artışıyla bağlantılı, güneşten çıkışların maksimum olduğu zaman, güneşten kaynaklanan magnetik alan
yeryüzünden uzakta galaktik kozmik radyasyondan daha
fazla yansımalar oluşturur. Bu nedenle maksimum güneş
aktivitesi sırasındaki ortalama değerden %20 daha azdır ve
güneşten çıkışın minimum olduğu zamanda da yaklaşık %20
daha fazladır. Güneşten çıkışın maksimum olduğu dönemde,
düşük olasılıkla güneş ışıması yüksek sayıda enerji parçacıkları oluşturur. Bu da uçuş irtifalarında yüksek düzeyde kozmik radyasyon oluşturur.
Yeryüzünde yaşayan tüm canlılar, yeryüzünde ve uzayda oluşan radyasyona maruz