HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 86

bana bir dua etmeni istiyorum , yardım etmeni istiyorum , ben çok zor durumdayım , geçimimi çok zor sağlıyorum .”
Peygamber , “ Şikayette bulunma ” demiş , “ kanaat getir bu hâline .”
“ Yok ” demiş adam , “ sen bana duada bulun , Allah bana verirse , ben de sana söz veriyorum beş vakit namazı bırakmayacağım , kazancımdan zekâtları eksik etmeyeceğim .”
Başlamış böyle söylenmeye … “ Peki ” demiş Peygamber , “ kaldır ellerini .” Kaldırmış adam ellerini .
Peygamber Efendimiz bir dua yapmış . Adam ne tutarsa altın olmuş .
Oooo … Para kazanmış , çiftlikler almış . Şimdi artık sabah namazı yok , öğlen yok . Haftada bir , Cuma yok . Hep paradan puldan muhabbet .
Şimdi Hazreti Peygamber zekâtı ortaya çıkarmış . Memurlar tâyin etmiş , bütün varlık sahiplerini ziyaret etsinler , kırkta bir mallarından zekâtta bulunsunlar .
Şimdi gelmişler bu adama , demişler , “ Hazreti Resûlallah emir verdi , malından kırkta bir zekât vermeni senden istemeye geldik . Kime gittiysek kimse boş çevirmedi , hepsi verdi . Şimdi sıra sana geldi .”
Adam , “ Yok ” demiş , “ öyle şey olamaz , Allah ’ ın hiç kullara ihtiyacı olur mu ? Siz yanlışsınız !..”
Memurlar demişler , “ Biz yanlış değiliz , kime gittiysek boş dönmedik .”
Adam , “ Yok ” demiş , vermemiş .
86