HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 87

Memurlar kalkıp dönmüşler , gelmişler Resûlallah ’ ın huzûruna , bütün topladıkları dünyalıkları teslîm etmişler . Sonra demişler , “ Filan zâttan da istedik , vermedi .”
Peygamber gülmüş , “ O zât kimdir biliyor musunuz ?” demiş .
“ Yok ” demişler , “ bilmiyoruz .”
“ Siz bana demiştiniz ya , filan zât geliyor burada sabah namazını kılıyor , kimseyle görüşmeden gidiyor . Ben o zâtla görüşmüştüm , hâlini sormuştum , çok fakir olduğunu söylemişti . Bana yalvardı , yakardı , duada bulunmamı istedi . Ben dedim , sen bu hâline kanaat getir . Çünkü biliyordum ki , bir vakit namaz kılmayacaktı , dünyalık verilirse . Ama ağlamaya sızlamaya devam edince ben de dua ettim . Hakk verdi … Ama merak etmeyin verdiği gibi alır .”
İster misin bir yangın çıkmış , adamın bütün dünyalığı gitmiş . Gittikten sonra tekrar gelmiş câmiiye , karısının entârisiyle …
Bu yüzden , buna da lâzım şükretsin , demek ki seviyor da yapıyor bunu , sevmese yapmaz , bırakır artık onu dünya malıyla , yürüsün gitsin .
87