HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 117

Sen Sandığa Girmezsin , Ben De Girmem …
Zamanın birinde bir padişâh varmış , halk onu çok seviyor ve çok sayıyormuş . Padişâh hastalanmış ve bu âlemden göç etmeden önce kölelerini mükâfatlandırmak istemiş ve onları huzûruna çağırmış .
Hepsi huzûruna gelmişler , onlardan mücevher sandığını getirmelerini istemiş . Sandıkta padişahın çok kıymetli mücevherleri varmış . Sandığı getirmişler .
Padişâh , onlardan , sandığın içindeki mücevherlerden diledikleri kolyeyi almalarını istemiş ve “ Alın ki ” demiş , “ bana hakkınızı helâl edin .” Onları bu şekilde mükâfatlandırmak istemiş .
Köleler çok sevinmişler , hepsi birer kolye beğenmişler ve seçip almışlar .
Fakat kölelerden biri kolyelerden almayıp , atlamış padişâhın boynuna sarılmış .
Padişâh , “ Neden boynuma sarıldın , sen sandıktan bir kolye almayacak mısın ?” diye sormuş .
Köle , “ Hayır ” demiş , “ ben seni istiyorum , hem bu cihanda hem öbür cihanda …”
Padişâh , “ Neden ?” diye sormuş .
Köle şu cevabı vermiş , “ Bir gün gelecek ben de Hakk ’ ın rahmetine ulaşacağım , yine boynumdaki kolye bu sandığa girecek . Ama demiş sen sandığa girmezsin , ben de girmem …”
Âşık , her an mâşuku ile birliktedir …
117