HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 100

Bu adam gün gelmiş hastalanmış , gece gün Resûlallah ’ a yalvarıyor , affetmesini istiyor , diyor , “ Senden başka kimsem yok , Allah ’ ın en güzel yüzünü sen taşıyorsun . Beni affet , sen rahmet sahibisin .”
Adam böyle ağlamış sızlamış , onun yalvarışları Resûlallah ’ ın rüyâsında görünmüş ve adam Resûlallah ’ ı zikrederken rûhunu vermiş .
Ertesi gün kimse yok cenazinde . İşte Resûlallah onun cenazesinde bulunuyor . Sahâbeden herkes hayret içinde , “ Yâ Resulallah ” diyorlar , “ sen çok cenazelere gitmezsin de böyle bir kişinin cenazesinde nasıl bulunursun ?” diye soruyorlar .
“ Bu kişi ” diyor Resûlallah , “ haftalarca tövbelerde bulundu , ağladı , benden af diledi , rahmet diledi , rüyâma girdi . Rûhunu beni zikrederken verdi . Ben bunun cenazesini kılmayacağım da kimin kılacağım ?..”
Bu yüzden , insanların kolay kolay kimlikleri bilinmez , ihtiyaçlar her şeyi yaptırır . Ama sen keyfinden çalarsan , keyfinden yürütürsen , başkalarının hakkına girersen , sen hangi yüzle Allah ’ ın huzûruna çıkacaksın ?..
Bakın Cenâb-ı Allah , Hazreti Muhammed ’ in dilinden sesleniyor , “ Ne ile gelirseniz , hangi suçlarla gelirseniz gelin benim huzûruma , sakın kul hakkıyla gelmeyin . Kul hakkı yiyenleri affetmem .”
İşte bu yüzden , burada hakîkatler konuşulur . Burası Hazreti Muhammed Efendimizin , Cenâb-ı Mevlâna ’ mızın , Pîrân Efendilerimizin öz yeridir . Burası Muhammed Ali meydanıdır . Burada katiyyen örtülü muhabbet yoktur . Örtülü muhabbet yapmaya kalkarsak , demek ki bizim sizlerden bir menfaatimiz var , onun için örtülü konuşuyoruz ki , o menfaatler bizden gitmesin …
100