HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 101

Hayır … bizim burda kimseden menfaatimiz yok , kimseden . Bize ne buyurmuşsa Hazreti Muhammed Efendimiz , Mevlâna ’ mız , İmam Ali Efendimiz onları biz size söylemekle mükellefiz .
Çünkü bildirilmedi gidilecek zamanımız , gidilecek günümüz , gidilecek saatimiz , bildirilmedi .
Bu yüzden İmam Ali Efendimiz buyurmuştur , “ Haber vermediler bu âleme gelişimize , haber vermezler gidişimize , dâim hazır olun !”
İşte Mevlâna , “ Bu beden bir mektuptur , postalanmış Padişâha . Lâyık ise postala , lâyık değil ise yırt , yenisini yaz . Çünkü zaman az !..” diyor .
Bizler ana karnından dünyaya ayak bastığımız günden bu yana , yola çıkmışız Allah ’ a gidiyoruz . Mâdem ki Allah ’ a gidiyoruz , acaba hizmetlerimizde , düşüncelerimizde , yaşamlarımızda O ’ na lâyık hizmetler var mı ? Yoksa nefsimize lâyık hizmetler mi var ?
Çok kişi ister Allah onlara göre konuşsun … bunları kafamızdan silelim . Allah bize göre konuşmaz , kendine göre konuşur . Çünkü bizim O ’ na ihtiyacımız var , O ’ nun bize ihtiyacı yok . Bizlerden de ne para istiyor , ne pul , ne can istiyor bizden , çünkü hepsi O ’ nun … Bizlerden tek bir şey istiyor , bizlerden sadece temiz bir gönül istiyor .
“ Hazreti Muhammed ' i gözleyen gözüm , gamınla sana müştâkım diyor . ‘ Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik ’ âyetinin sırrı , gel de o dağınık saçlar arasından yüzünü göster !
Sen , öyle büyüksün , öyle büyük bir nûr kaynağısın ki , şu güneş senin nûruna karşı sanki akşam kızıllığı , ey bütün dünya padişâhlarını geride bırakan azîz varlık , ey Hakk ile gören göz , ey her şeyi bilen gönül ! Gel !
101