GEÇİD, Sayı 2, Ocak - Şubat 2021 | Page 18

İNGİLİZCE DEYİMLER VE KÖKENLERİ
Deyimler genelde kelimenin gerçek anlamı dışında mecazi anlamında kullanılan kalıplaşmış sözlerdir . Bu söz öbekleri genellikle ilk söylendiğinde anlaşılmaz ve en az iki kelimeden oluşur . Deyimlere her kültürde rastlarız . Her biri farklı durumlardan ortaya çıkmıştır . Farklı kültürlerde aynı anlamı taşıyan deyimlerle karşılaşsak bile bu deyimlerin ifade ediş şekilleri farklılık göstermektedir . Deyimler genelde benzetme sanatıyla oluşturulur ve anlamı daha çarpıcı hale getirirler . Biz ise bu yazımızda İngilizcede sıkça kullanılan dört deyim ve kökenine bakacağız .
17
Spill The Beans
“ Kasıtlı olarak ya da olmayarak bir bilgiyi açığa çıkarmak ” anlamına gelen bu deyimin kökeni Eski Yunan ’ a kadar uzanmaktadır . Yunanlar gizli topluluklarına herkesi almazlarmış . Topluluklarına üye olmak isteyen kişi kendini tanıtır ve diğer üyeler tarafından oylamaya tabi tutulurmuş . Bunun için bir kavanoza her bir üye tarafından siyah ve beyaz renkte fasulyeler atılırmış . Siyah fasulyeler hayır anlamına gelirken , beyaz fasulyeler evet anlamına gelirmiş . Oylama gizli bir şekilde yapılmazmış , üyeler gelip kavanoza siyah ya da beyaz fasulyeleri atarlarmış ama sadece yetkili kişiler siyah fasulyelerin toplam sayısını görürmüş . Bazen biri yanlışlıkla kavanoza çarpıp fasulyeleri dökünce sonuç açığa çıkarmış . Yani fasulyelerin dökülmesi bilginin açığa çıkması anlamına gelirmiş . Belki de çiftçilerin ürünlerinin kalitesini ortaya koymak için söylenen bu ifade ancak 1920 ’ lerde Amerika ’ da sıkça kullanılmaya başlanmıştır .
Örnek Cümle : He is coming . Please don ’ t spill the beans .
To Let The Cat Out of The Bag
Benzer anlamda bir deyim daha paylaşalım : Let the cat out of the bag . Bu deyim de “ bir sırrı açığa çıkarmak ” anlamındadır . Kökeni ise 1700 ’ lü yıllara uzanır . Orta Çağ ’ da satıcılar , ürünlerini tezgahta sergiler ama müşteriye önceden paketlenmiş olanlardan satarlarmış . Domuz ya da yaban tavşanı gibi daha değerli hayvanları almak isteyenlere içinde kedi olan paketlerden verdikleri olurmuş . Eğer müşteri çantayı açıp bakar kediyi görürse kandırıldığını anlar ve böylelikle sır ortaya çıkarmış .
Örnek Cümle : I didn ’ t mean to let the cat out of the bag about your pregnancy , but she were really happy when I told her .
Red Herring
Red herring , kelimesi kelimesine çevrildiğinde “ kırmızı ringa balığı ” anlamına gelir . Deyim olarak ise “ birini yanlış yönlendirmek , dikkatini asıl konudan uzaklaştırmak ” anlamındadır . 19 . yüzyıla ait bir ifadedir . Kökeni ise Orta Çağ ’ a dayanır ve şöyledir : Ringa balığı kurutulup tuzlanınca kırmızı renge dönermiş . Avcılar , çok güçlü bir koku yayan bu balıkları , tazıları eğitmek için tuzak olarak kullanırmış . Fakat avcılığa karşı olan insanlar , tazılar hayvanları avlamasınlar diye hayvanların kuyruğuna bu balıktan bağlarmış . Böylece tazıların dikkatini dağıtırlarmış . O zamanlardan beri ise bu deyim , “ dikkat dağıtmak , yanlış yönlendirmek ” anlamında kullanılmaktadır . Birkaç farklı hikayesi daha olan deyimde bahsedilen bu balığın , av köpeklerinin eğitiminde dikkat dağıtmak için kullanıldığı da anlatılmaktadır .
Örnek Cümle : The clue that you find may be red herring , just keep looking .