SAYI: 2 ( HAZİRAN 2019)
Coğrafya Biliminde Türkiye’de Gelecek Vadeden Bir Alan: Tıbbi Coğrafya
Sinan KÜTÜK 1
1850’li yıllarda kolera salgını Londra’nın Soho bölgesinde yaşayan insanları
kasıp kavuruyordu. O zamana kadar koleranın ne şekilde bulaştığı ile ilgili herhangi bir
bilgi yoktu. İngiliz anestezist John Snow (1813-1858) 1854 yılında koleradan ölenlerin
dağılımını bir harita üzerinde işaretledi ve ölümlerin çoğunluğunun Broad Street’teki bir
su pompası etrafında kümelendiğini belirledi. Snow, yapmış olduğu bu çalışmanın
verilerinden yola çıkarak koleranın kirlenmiş olan sudan bulaştığı sonucuna vardı.
Ardından bölgenin yetkilileri kolera hastalığını yaydığı düşünülen bu su pompasını
kapatarak yerine yeni bir pompasını hizmete soktu. Yeni bir su pompası takıldıktan
birkaç gün içinde kolera salgını sona erdi. Snow’un kolera salgını ile ilgili yapmış
olduğu bu çalışma tıbbi coğrafya, özellikle de coğrafi epidemiyoloji konusundaki ilk
önemli çalışmalardan birini temsil etmektedir (Ölgen, 2010).
Tıp ve coğrafya bilim tarihinin en eski bilim dallarından biridir (Nazik, 2017).
İlk çağlardan beri hastalıklar ve coğrafi ortam arasında ilişki kurulmaya çalışılmış ve bu
konuda çalışmalar yapılmıştır. Tüm bunların bir sonucu olarak da “Tıbbi Coğrafya”
bilimi doğmuştur. Tıbbi coğrafya hastalıkların mekandaki dağılımı ve nedenleri,
mekandaki değişimlerin sağlık üzerine olası etkileri ve sağlık hizmetlerinin coğrafi
boyutuyla ilgilenen bir bilim dalı olarak, coğrafya ve tıp biliminin kesişim noktasında
yer almaktadır (Ölgen, 2010 ve Timor, 1996).
1. Tıbbi Coğrafya Nedir Ve Çalışma Alanı Neyi Kapsar?
Tıbbi Coğrafya; belli bir yöredeki doğal ve sosyo-ekonomik faktörlerin, toplum
sağlığı, hastalık oluş sıklığı ve bunların coğrafi dağılımı üzerindeki etkilerini araştıran
bir kurallar sistemidir. Tıbbi coğrafya en genel ve yalın anlamıyla tıp ve coğrafyanın
kesişme noktasında bulunan bağımsız bir bilim dalıdır (Nazik, 2017). Bir başka deyişle
de coğrafi metot ve yöntemleri tıbbi sorunlara uygulamaktır (Timor, 1996). Bir
hastalığın ortaya çıkmasında coğrafi mekanın başta doğal koşulları olan fiziksel
nedenler (sıcaklık, nem ve yağış vb.), kimyasal nedenler (litolojik ve pedojenik etkiler,
mineral yapıları ve oranları gibi), biyolojik nedenler (mikroorganizmalar, asalaklar,
mantarlar, polenler gibi) ve hidrografik nedenler (su kalitesi, içerdiği minerallerin
fazlalığı ve/veya eksikliği, su kaynaklarının kirlenmesi) rol oynar. Bu doğal koşullara ek
olarak insanların ekonomik ve sosyo-kültürel faaliyetleri de eklenir.
1
İstanbul Üniversitesi Fiziki Coğrafya ABD Yüksek Lisans Öğrencisi
Özel Vatan Okulları Coğrafya Öğretmeni
geoCED
www.geoced.org
35
Coğrafya Eğitimi Derneği
www.tceder.org