geoCED geoCED Sayı 2 | Page 34

SAYI: 2 (Haziran 2019) Benzer çarpışmalar diğer gezegenlerin de başına gelmiş olmalı, çünkü farklı açılarda olmakla birlikte onların da eksen eğiklikleri var (Merkür hariç diyebiliriz). Uranüs gibi yan duranlar ve Venüs gibi ters dönenlerse sözün bittiği nokta! Gezegenler, eğiklik düzeyleri, eksen hareketi süreleri ve dönüş yönleri. http://www.astronoo.com/en/articles/axial-tilt-planets.html Ay’ın varlığı da bu çarpışmaya dayandırılıyor, çünkü çarpışmanın enkazının yol arkadaşımız Ay’ı oluşturduğu düşünülüyor. Ay çekirdeğinin büyüklüğü ve Ay’ın jeolojik özellikleri de bu düşünceyi destekliyor. Peki Ay ve eksen eğikliği arasında bir bağ var mı? Olmaz mı… Çarpışmanın ürünü olan Ay, çekimiyle eksen eğikliğini belirli bir dengede tutuyor. Her ne kadar Lise Coğrafya kitaplarında iddia edildiği gibi eksen eğikliği sürekli 23 27’ olarak kalmayıp 21 derece ile 24 derece arasında uzun dönemli salınımlar yapsa da, Ay’ın çekimi sayesinde bu salınımlar belirli ölçülerle sınırlı kalıyor. Peki ya Ay olmazsa? Öyle bir olasılık var mı? Maalesef olasılık değil, gerçeğin ta kendisi. Ay’ın Dünya’da oluşturduğu gel-gitler, Dünya’ya fren etkisi yaptırıyor ve Dünya’nın kendi ekseninde dönme hızını yavaşlatıyor. Yanlış duymadınız Dünya yavaşlıyor! Yaklaşık her 50 bin yılsa 1 saniye… Yani dinozorlar döneminde bir günün süresi daha kısaydı, onların öncesinde daha da kısa… geoCED www.geoced.org 33 Coğrafya Eğitimi Derneği www.tceder.org