SAYI: 2 (Haziran 2019)
Benzer çarpışmalar diğer gezegenlerin de başına gelmiş olmalı, çünkü farklı açılarda
olmakla birlikte onların da eksen eğiklikleri var (Merkür hariç diyebiliriz). Uranüs gibi
yan duranlar ve Venüs gibi ters dönenlerse sözün bittiği nokta!
Gezegenler, eğiklik düzeyleri, eksen hareketi süreleri ve dönüş
yönleri. http://www.astronoo.com/en/articles/axial-tilt-planets.html
Ay’ın varlığı da bu çarpışmaya dayandırılıyor, çünkü çarpışmanın enkazının yol
arkadaşımız Ay’ı oluşturduğu düşünülüyor. Ay çekirdeğinin büyüklüğü ve Ay’ın
jeolojik özellikleri de bu düşünceyi destekliyor.
Peki Ay ve eksen eğikliği arasında bir bağ var mı? Olmaz mı… Çarpışmanın ürünü olan
Ay, çekimiyle eksen eğikliğini belirli bir dengede tutuyor. Her ne kadar Lise Coğrafya
kitaplarında iddia edildiği gibi eksen eğikliği sürekli 23 27’ olarak kalmayıp 21 derece
ile 24 derece arasında uzun dönemli salınımlar yapsa da, Ay’ın çekimi sayesinde bu
salınımlar belirli ölçülerle sınırlı kalıyor.
Peki ya Ay olmazsa? Öyle bir olasılık var mı?
Maalesef olasılık değil, gerçeğin ta kendisi. Ay’ın Dünya’da oluşturduğu gel-gitler,
Dünya’ya fren etkisi yaptırıyor ve Dünya’nın kendi ekseninde dönme hızını
yavaşlatıyor. Yanlış duymadınız Dünya yavaşlıyor! Yaklaşık her 50 bin yılsa 1
saniye…
Yani dinozorlar döneminde bir günün süresi daha kısaydı, onların öncesinde daha da
kısa…
geoCED
www.geoced.org
33
Coğrafya Eğitimi Derneği
www.tceder.org