SAYI: 2 (Haziran 2019)
DEĞİŞEN DÜNYA DÜZENİ İÇİNDE TÜRKİYE
Ali Ekber GÜLERSOY 1
14,6 milyar yıl evvel “Büyük Patlama” ile kocaman bir toz kümesi içinde
parlayan kıvılcım, Kainât’ın oluşumunu sağlamıştır. 4,6 milyar yıl öncesinde
Samanyolu Galaksisi içerisindeki onlarca sistem arasında Güneş’ten kopan parçalar,
Dünya’nın doğumunun habercisi olmuştur. Yaklaşık 570 milyon yıl öncesi geniş çaplı
karaların oluşmaya başladığı Dünya’mızda, görünüm ve zihin kapasitesi olarak
günümüz insanına benzeyen ilk insanlar 1,5-2 milyon yıl önce Doğu Afrika’da ortaya
çıkmıştır. 500 milyon önce ateşi kontrol altına alan insanlar yaklaşık 10-12 000 yıl
öncesine kadar büyük ölçüde avcılık-toplayıcılıkla (İlkel Komünal Toplum) yaşamını
sürdürmüştür.
İnsan, Neolitik dönem olarak bilinen 10-12000 yıl öncesi toprağı sahiplenmiş,
yabani tohumları kullanarak tarım yapmaya başlamış ve bazı hayvanları ehlîleştirmiştir.
Tarım Devrimi (Feodal Toplum) olarak bilinen bu süreç “alanın sahiplenmesini”de
beraberinde getirmiş, klanlar, kabileler arası çatışmalar da hızla artmıştır. Toprağın
sahiplenmesi sonucunda devletler ortaya çıkmaya başlamış ve güç çatışmaları
belirginleşmiştir. Tarım-hayvancılık faaliyetleri ile elde edilen “artı değer (ihtiyaçtan
fazlası)” diğer klanlara, kabilelere pazarlanmış, böylelikle ticaret ve Dünya’yı algılama,
keşfetme süreci başlamıştır.
Uzunca bir süre Feodal Toplum değerleriyle yaşayan insan, başka tarım-orman-
su vb. alanlarını zapt etmek için diğer devletlerle savaşlar çıkarmıştır. Kendi çevresinin
doğal-beşeri kaynakları ile yetinmeyen devletler, ticaretle birlikte yelken açtığı
okyanuslar ötesini keşfetmek ve yeni doğal-beşeri kaynaklar elde etmek istemiştir. Din
olgusu ile güçlendirilmiş yeni yerler fethetme arzusu Coğrafi Keşiflerin başlamasını ve
günümüz anlamıyla Birinci Küreselleşme hareketini başlatmıştır. Keşiflerle birlikte
yaşanan talan ve yağma süreci sonrası “artı değerleri”ni artıran Batı Dünyası, para ve
güç ekseninin belli ellerde birikmesiyle burjuva sınıfının oluşumunu sağlamıştır. Öteden
beri kendisinden üstün olana aşırı bir saygı duyan hatta ona tapan insan, yeni güç sahibi
burjuva sınıfına bilim insanı, hizmetkâr, işçi vb. olarak hizmet etmeye başlamıştır.
Saygı duyulan hatta korkulan yönetici sınıfı eksenindeki iktidar, para sınıfının (Burjuva)
eline geçince tarihin akışı değişmiş ve bir paylaşım süreci başlamıştır.
Dünyayı parselleyen söz konusu sınıf, yeni üretim araçları ve teknolojilerinin
gelişimini desteklemiş ve böylelikle Sanayi Devrimi (Sanayi Toplumu) süreci ortaya
çıkmıştır. Yerel kaynakların kullanılmasıyla başlayan bu süreç (İkinci Küreselleşme),
yerel kaynakların yetersizliğiyle bütün Dünya’ya yayılmış ve daha önceden sömürge
olarak zapt edilen alanların sömürüsünü hızlandırmıştır. Bu süreç iktidara gelenlerin söz
konusu sömürgeci güçlerce belirlendiği, beğenilmeyen kral, kraliçe ve diğer
yöneticilerin tahttan indirildiği bir uluslararası hareketi de beraberinde getirmiştir.
Sanayi Devrimi’nin oluşumunu sağlayan şirketler, kumpanyalar Dünya
hegemonyalarını güçlendirmek için bütün dünyada kendilerine bağlı devletler,
1
Doç.Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı, Buca /
İzmir
geoCED
www.geoced.org
1
Coğrafya Eğitimi Derneği
www.tceder.org