Geniş AÇI Sayı 3 Mayıs 2018 geniş açı-31052018-D-SON | Page 15
Hayatın Rengi
SİYAH
“Bir avuç kömür için bir ömür verenlere…”
Çocukluğumun geçtiği sokağın başındaki Soma Sigorta Hastanesinin giriş kapısının üzerinde her okuyanın
içinde kıvılcım yaratan bu yazı yazardı. Duyduğum her ambulans sireninin ardından oyunumuzu keser, ko-
şarak acaba tanıdık mı getirilen acaba…
İnsan; bir ömür, bir can, bir hayat… Ölüm bir son, bir başlangıç… İnsan değerlidir. Ya da bunu ben söylerim,
sen söylersin. Ya ötekiler?.. Bir bak etrafına, insana verilen değeri gör: bir parça ekmek, bir yudum su, bir
kaşık yemek… Bir de dön karşılık olarak insandan alınanlara bak: bir hayat, bir can; binlerce umut, binlerce
hayal…
Toprağın yüzlerce metre altında solukları donduran, K.Karadağları yıkan patlamalar, sessiz ölümler… Toprak
biraz kömür, biraz kan, bir parça insan. Yitip giden, karın tokluğuna adanmış onlarca hayat; geride bırakılmış
acılı yürekler… Toprağın altındaki huzuru yaşayanlar değil, kör bir ışıkta ekmeği arayanlar onlar… Eve gel-
diklerinde elleri boş değil, koca bir yürek getirenler onlar. Kendi hayatları pahasına, sevdiklerini düşünenler
onlar. Hayatın ağır şartlarına karşı koymaya çalışan, bedenlerine bulaşan siyah tozlara rağmen hep beyaz
kalmaya çalışanlar onlar. Bizim mavi gök altında, gün ışığında başaramadıklarımızı, yerin altında, siyaha
bulanmış alın teriyle elde edenler onlar… Onlar ki yer altının kahramanları, onlar ki canlarını hiçe sayan ağır
şartların insanları. Bir patlamayla, bir yangınla, çalıştıkları galerilere dolan suyla can verenler onlar. Öldükleri
zaman arkalarında gözü yaşlı eşler, anneler ve dallarından birinin kırıldığını gören çocuklar, bırakanlar…
Geride kalanların yorgun yüreklerinde, hep genç kalan acılar… Acılar yüreğine kor gibi düştüğünde karde-
şim, uzat ellerini semaya, rahmet yağsın damla damla. Gözyaşların karışsın