GELECEĞİN NEFESİ GELECEĞİN NEFESİ-PDF | Seite 13

MERSİN-ANAMUR VALİDE SULTAN MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ GÜNEŞ ENERJİSİ Enerji üretimi ve tüketimi sırasında, fosil yakıtlar atmosfere bıraktıkları zehirli gazlar nedeniyle bulundukları çevreyi kirletirken, oluşturdukları sera gazları nedeniyle iklim değişikliklerine sebep olmakta ve küresel olarak tüm dünyayı tehdit etmektedir. Yenilenebilir enerji "doğanın kendi evrimi içinde, bir sonraki kısa süreçte aynen mevcut olan enerji kaynağı" olarak tanımlanabilir. Başlıca yenilenebilir enerji kaynakları güneş enerjisi ve onun türevleri olan rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, su enerjisi, biyokütle enerjisi, hidrojen enerjisi gibi enerji kaynaklarıdır. Bunlardan güneş ve rüzgar enerjisi ülkemizde ve dünyada yaygın olarak kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Güneş enerjisi, kurulum ve kullanım kolaylığı olmasının yanı sıra çevreyi kirletmemesi ve zararlı atık oluşturmaması gibi özelliklere sahip bir yenilenebilir enerji kaynağıdır.Dünya atmosferinin dışında güneş enerjisinin şiddeti, yaklaşık olarak 1370 W/m² değerindedir, ancak yeryüzüne ulaşan miktarı atmosferden dolayı 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Bu enerjinin dünyaya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, güneş Güneşin içerisinde yer alan hidrojenlerin birleşerek helyuma dönüşmesi ve bu dönüşüm sırasında kütle kaybı karşılığı enerjinin ortaya çıkması sayesinde “Güneş Enerjisi” ortaya çıkmaktadır.Diğer enerji kaynaklarına göre hem kullanımı kolay hem de masrafsız olması nedeniyle büyük fayda sağlayan güneş enerjisi panelleri güneşten gelen ısı ve ışığı kullanılabilir elektrik enerjisine çevirir. Eve ve iş yerleriniz kullandığınız tüm cihazların çalışmasını sağlar. Dünyada toplumun her alanında yaşanan teknolojik gelişmeler olumlu etkilerinin yanında çevre kirliliği ve kaynakların tüketilmesi gibi problemleri de beraberinde getirmiştir. Bu teknolojik gelişmelere paralel olarak artan enerji ihtiyacı ve dünyadaki enerji kaynaklarının hızla tükenmekte olması, fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan yüksek karbondioksit oranı ve buna bağlı olarak yaşanan iklimsel değişiklikler toplumları her sektörde üretim ve tüketim biçimlerini tekrar gözden geçirmeye yöneltmiştir. Uzun yıllardan beri yaşanan enerji krizi, enerji tüketimini minimuma indirmeyi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını amaçlayan tasarım yaklaşımının önemini artırmış ve yenilenebilir enerji kaynağı olan Güneş enerjisinden yararlanmak adeta kaçınılmaz bir hal almıştır.Türkiye Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası (GEPA)‘na göre, yıllık toplam güneşlenme süresi 2.741 saat (günlük ortalama 7,5 saat), yıllık toplam gelen güneş enerjisi 1.527 kWh/m².yıl (günlük ortalama 4,18 kWh/m².gün) olduğu tespit edilmiştir.Özellikle ülkemizde konut sektörünün enerji tüketimindeki payı yüksektir ve bu enerjinin büyük bir kısmı tükenmekte olan fosil yakıtlardan karşılanmaktadır. Bu nedenle enerjinin etkin bir şekilde kullanımı ve böylece tüketimin azaltılması konutlar için önem taşımaktadır. Konutlar enerji verimliğini artırmak için gerekli olan fiziksel çevre kontrolünü kendi kendine sağlayan, çevreye karşı duyarlı özellikte olmalıdır.Güneş enerjisi kullanımı sürdürülebilirlik ve yenilenebilirlik bağlamında, ekosistemin bütünleyici ve vazgeçilmez noktasında olup, günümüzde ve gelecekte rantabl bir kaynak olarak gözükmektedir.