OBERT PİETRO
Ağabeyini hatırlıyorum kalıplıydı , iyi dövüşürdü . Çok tanımasam da severdim . Şu küçücük çocuğun cılız kollarıyla onu öldürdüğüne inanamıyorum .” “ İsteyerek yapmamış olsa da birini öldürmüş , ceza almamış mı ?” “ Daha on hasat görmüş bir çocuktu ! Zar zor kaldırdığı baltayı nasıl sapladı merak ediyorum .” “ Bence o da merak ediyordur . Neden geliyor ?” “ Yüzüğünü almak için . Senden iki üç gün sonra doğmuş . Aynı yaştasınız .”“ Bir katile Yaş Yüzüğü vermek doğru mu peki ?”“ Lafımı ikiletmesene , daha çocukmuş ! Hem katil olsa da olmasa da yetişkin olmuş . Sence 10 yaşındayken kendisinin iki katındaki birini öldürdüyse askerde neler yapar bu ‘ katil ’.” Jonas kısa saçlı çocuğu incelemeye devam etti . Su içen atının tüylerini fırçayla tarıyor , ara ara yelesini okşuyordu . Yaş Yüzüğünü alacak birisi için yüzü fazla asıktı . “ Adı ne ?” “ Ghorim ” Herkes gruplara ayrılmış şekilde bekliyor , kendi aralarında konuşuyor , atlarının eyerlerini , beygirlere yüklemiş oldukları yükleri kontrol ediyorlardı . Gözleri tekrardan Jaden ’ ı buldu . 7 , 8 kişi bir çember oluşturmuş sohbet ediyorlardı . Hepsinin elinde ya matara ya da Büyük Ev ’ den aldığı kulplu ahşap bardaklar vardı . Kahkahalar atıyor , birbirlerini dürtüyor ve hevesle muhabbet ediyorlardı . Hepsi onun da arkadaşlarıydı . Çoğu başları sıkışsa veya bir ihtiyaçları olsa ilk Jonas ’ a gelirdi .
Babasının konuşmasının bittiğini , ona doğru yürüdüğünü gördü . Leidolf ve üç kadın da onun arkasından geliyordu . Atlarına su içiren diğerleri de onları görünce peşlerine takıldı . Hepsi beyazlara teslim olmuş alanın ortasına doğru yürüyordu . Sayıları attıkları her adımda arttı . Gören peşlerine takılıyordu . Yaşlı adam yanlarına vardığında adeta arkasında bir süvari birliği vardı . Robert , babasının atını dizginlerinden tutarak ona doğru getirdi . Yaşlı adam kendisinden beklenmedik bir çeviklikle ata biniverdi . Atını birkaç adım ilerletti . Bütün köyü arkasına almıştı . Soluna elini kaldırıp Eldrien ’ e işaret yaptı . Onu gören Eldrien etrafındakileri toparlayıp ortaya doğru geldi . Kendisi de atına bindi . Sağına döndüğünde Jaden ve arkadaşlarının da geldiğini gördü . Yarım güne yakın sürecek yolculukları için hazırlardı . Güneş gök kubbeyi terk etmiş sayılırdı . Gün ışığı ortadan tam olarak kaybolmamasına rağmen , beyaz yüzeyiyle beraber Ay yerini almış , bütün endamını gösteriyordu herkese . Köyden dışarı ilk adımlarını atmış bulundular . Kalabalığın ve onlarca atın adımlarıyla beyazlığı kalmamış , toprak demeye bin şahit çamur yoldan ilerlemeye başladılar . İç karartıcı havayı , verdikleri derin düşüncelerle dolu nefesleriyle ısıtıyorlardı . Kahverengi aygırların sırtında , arkalarından gelen yük beygirleri ile ufukta son çırpınışlarını gerçekleştiren güneşin ışıkları yüzlerini ısıtır iken , köylerini ve içerisinde yaşayan ailelerini artlarında bıraktılar .
16
FKDAL Kültür , Sanat , Edebiyat Dergisi No : 3