FİKİR TAŞI FİKİR TAŞI - SAYI 1 | Page 29

FAYDA KOLEJI Ayeti kerime dünyanın tavanı olan gökyüzünün korunmuş olduğunu bizlere bildiriyor. Ne ile korunuyor Gökyüzü sorusuna cevap, ozon tabakasıdır. Allah’u Teala çöl bedevisinin inkar edemeyeceğini fakat 2000 yılının teknolojisinin keşfedebileceği bir mucizeyi bir kelime ile bizlere bildirir ve bir din ve bilim çatışmasının söz konusu olmayacağını göstermiştir bu konu hakkında bir örnek daha vermeyi gerekli görüyorum bu muazzam örnek insan oğlunun yaratılışının ne derece mucize olduğunu ve bunun bilim adamları tarafından 1400 sene sonra keşfini gözler önüne sereceğiz. Müminin Suresi 14. ayette şöyle buyrulmuştur: “Sonra o damlacığı asılıp tutunan bir şeye dönüştürdük. Sonra asılıp tutunan şeyi, bir çiğnemlik et parçası haline getirdik. Sonra bir çiğnemlik et parçasını, kemik olarak yarattık. Sonra kemiğe et giydirdik.” Tercümede geçen “bir çiğnemlik et” ifadesi, arapça “mudga” kelimesinin karşılığıdır. Kemiğe giydirilen et vurgulanırken geçen “et” ifadesi ise ayette “lahm” kelimesi ile anlatılır. Bu deyim “taptaze et” gibi eti vurgular. Bu ayrımın altını çizmekte fayda vardır. Zira embriyo başlangıçta kemiksiz bir çiğnemlik et formundadır. Embriyodaki kıkırdak doku, ayette söylendiği gibi sonradan kemikleşmeye başlar. Yine aynen ayetin söylediği gibi kemikleşme başladıktan daha sonra kas etleri oluşarak kemikleri sarar. Ayette geçen “lahm” kelimesi kas etleri için kullanılmaktadır. Kuranda 1400 yıl önce haber verilen durumun bilim adamları tarafından yakın dönemde ele alınması bizim 1400 yıl kaybettiğimizi gözler önüne sermektedir. Şimdi soruyorum sizlere değerli okurlarım hala günümüzde devam eden ateizm akımı, oryantalist ve müsteşriklerin başlattığı tartışmalar neticesinde 1400 yıl kaybettik tekrardan Allahın kitabına yönelmeyerek bir daha 1400 yıl kaybetmeyi göze alabilir miyiz o kadar ömrümüz kalmış mıdır? Bütün bunlar neticesinde ilmi tartışmaları bir kenara bırakarak daha reel daha pozitif bir bakış açısıyla din ile bilimin sımsıkı bağını görmezden gelmek en başta kişinin kendine saygısızlığını göstermektedir. Sadece Müslüman bilim adamları kuranda yer alan bilimsel mucizeleri görmekte değil batılı bilim adamı prof.. Joly sumson, jinekoloji ve obstetrik profesörü ‘’ Kuran birkaç yüzyıl evvel gelmiştir ve ne keşfettiysek teyit etmiştir. Bu demektir ki Kuran,Allah’ın sözüdür’’. Diyerek din ile bilimin birlikteliğini teyit etmiştir. İslam dini ilme ve bilme büyük önem vermiştir nitekim peygamberimiz hz muhammed s.a.v. ‘ in bu konuda şöyle buyurmuştur; ‘’İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır.’’)[Tirmizi, İlim 2, (2649); İbnu Mace, Mukaddime 17, (227)] Tüm yazıyı toparlarsak islam dini bilme ilme ve akla büyük önem verdiğini ve bu konuda inananları teşvik ederek ilim öğrenmenin ve öğretmenin faziletinden bahsederek bizi aydınlatmıştır herhangi bir şüpheye mahal vermeden. Gayret bizden Tevfik ALLAH dan dır vesselam. DİN KÜLTÜRÜ VE ALHLAK BİLİGİSİ ÖĞRETMENİ FATİH TAŞKIN 29