FUSKA MAG 3 | Page 145

fUSKA MAG tiyatro fUSKA MAG tiyatro

144 FUSKA MAG FUSKA MAG FUSKA MAG FUSKA MAG FUSKA MAG 145

Makyaj konusunda da öldüklerine dair küçük ipuçları gerekebilir. Ütü objesi güzel düşünülmüş ve oyunun temposunu arttırmış. Kopmuş el ise aksine biraz yapay kalmış. Son olarak üst yazı sahnenin her iki yakasında da yer almasına rağmen oyunu izlerken oldukça yoruyor. Bir yandan söylenenleri üst yazıya bakarak anlamaya çalışırken diğer yandan oyuncuyu takip etmeye çalışmak inanın çok zor. Ve büyük bir handikap. Evet, buna dair bir çözümüm yok ama olanın, olması gerekenin ve bu anlamda en iyisinin de yapıldığını görmek tüm samimiyetimle söylüyorum ki çok güzel.

Oyunda Alan Ciwan, Berfin Zenderlioğlu, Mensur Zirek, Mirza Metin ve Sadin Yeşiltaş’tan oluşan güçlü bir kadro rol almış. Tüm oyuncular gerek bireyse gerekse birbirileriyle olan alışverişleri oldukça başarılı. Özellikle seyirciyle olan yakın ilişkileri ve genel olarak karakterleri dengeyi bozmadan ince çizgide götürmeyi başarıyorlar.

Gecenin öne çıkan isimleri ise, ölmesine rağmen elinden düşürmediği kalemiyle sempatik yazar rolünde Mirza Metin ve izlerken en çok ilgimi çeken duruşu, tavrı, bakışları ve üslubuyla mezarında ters dönen Sadin Yeşiltaş…

Yukarıda değindim ama bir kez daha değinmekte fayda var. Müthiş bir sahne coğrafyası algısıyla salonun sadece ortasında tabut kullanıp diğer tabutları sahnenin içinde gömülü olarak tasarlayan Mirza Metin, oyuna inanılmaz bir atmosfer katmış. Mutlaka ama mutlaka görülmesi gerek. Aynı zamanda mezarlığı ve tabutların içini ışıklandıran Alev Topal sahne tasarımıyla bir bütün olmuş. Hale İşsever’in özellikle baş kısımlarına bayıldığım kostümleri ise oldukça gerçekçi ve başarılı. Naze Yerlikaya’nın çevirdiği üst yazılar ve Nizamettin Arıç’ın müzikleri ise oyunda domino taşı görevi görüyor.

Özetle, Gor, ölülerin yaşamlarını sahneye taşıyan özellikle spesifik sahne tasarımı, özgün müziği, karmaşık ışığı, gerçekçi kostümleri ve güçlü oyunculuklarıyla oldukça ilginç ve iddialı bir oyun. Sadece metnin üzerine biraz daha eğilip farklı açılarak yakalanarak vurucu ögeler katılması gerektiği kanaatindeyim.