FUSKA MAG 1 | Page 84

fUSKA MAG dans fUSKA MAG dans

HER ŞEY SWISS HOTEL’İN BAHÇESİNDE BAŞLADI…!

Alper Alakut

Aslında her şey bir 94 baharında başladı. Tıpkı bugünlerdeki gibi sıcak bir bahar günü, akşamüstü...

Rengarenk giyinmiş çok hoş bir kadın o zamanlar Akatlar’da çalıştırdığımız film kulübünden içeri girdiğinde orada olan herkes bir an için konuşmaları kesip kadını izlemeye koyulmuştu.

O ise bu bakışlara çok alışkın bir tavırla filmlerin olduğu bölüme değil benim yanıma gelerek “şu vhs kasetleri çoğaltmak istiyorum, ne kadar sonra alırım acaba?” diye sormuştu. İşte Türkiye’yi Latin dansları ile tanıştıran kadın ile ilk karşılaşmam böyle oldu.

Ve aradan geçen 20 senede olanlara bazen ben bile inanamıyorum..

Kasetlerin içinde ne olduğunu sorduğumda ise “benim geldiğim adadan bazı dans görüntüleri, onları çoğaltıp öğrencilerimle ve dostlarımla paylaşmak istiyorum. Çok eğlenceli danslar, isterseniz siz de kendinize birer tane yapabilirsiniz,” demişti gülümseyerek.

Onu görmeyeli çok uzun seneler oldu ama onunla ilgili aklıma gelen ilk şey hep ama hep gülümsediği idi. Hoşuna gitmeyen bir şey ile karşılaşsa bile hafifçe gülümser ve oradan usulca uzaklaşırdı. Hep zarif ve rengarenkti. Hem karakter hem de görünüş olarak.

Kasetleri çoğaltırken ekranın başından bir an olsun ayrılamadığımı hatırlıyorum. Tropikal adalarda çekilmiş çeşitli dans görüntüleri vardı hepsinde. Dans Showları, yarışmaları, partiler... Hepsi de açık havada, deniz kenarında ya da güneşli yeşilliklerin dekorunda çekilmişti. Müzikler çok güzeldi, ve danslar ise kesinlikle çok eğlenceli. İnsan seyrederken bile enerjisi yükseliyor içinde tuhaf bir mutluluk hissediyordu. Ve o güne kadar çok aşina olmadığımız bir ritimler vardı o şarkılarda, o danslarda.

Kasetleri çoğaltırken ekranın başından bir an olsun ayrılamadığımı hatırlıyorum. Tropikal adalarda çekilmiş çeşitli dans görüntüleri vardı hepsinde. Dans Showları, yarışmaları, partiler... Hepsi de açık havada, deniz kenarında ya da güneşli yeşilliklerin dekorunda çekilmişti. Müzikler çok güzeldi, ve danslar ise kesinlikle çok eğlenceli. İnsan seyrederken bile enerjisi yükseliyor içinde tuhaf bir mutluluk hissediyordu. Ve o güne kadar çok aşina olmadığımız bir ritimler vardı o şarkılarda, o danslarda.

Ertesi gün kasetlerini geri almaya geldiğinde ilk sorum bu görüntülerin nerede çekildiği oldu.“Curacao” dedi. “O benim geldiğim ada, Karaipler’de çok güzel bir yerdir. Çok özlüyorum orayı. Tavsiye ederim, bir gün fırsatınız olursa gidin oraya ve benim için de bir Daiquiri için ve dans edin.” “Peki, bu danslar..?” dedim.

“Oooo, onlar benim geldiğim yerin dansları, yapması çok zevkli, seyretmesi bile çok eğlencelidir.

Öğrenmek isterseniz ben buraya çok yakın bir yerde bu dansları öğretiyorum, beklerim ,” diyerek kartını verip geldiği zariflikle süzülerek ayrıldı. Kartı masamın yanındaki mantar panoya iliştirip o zamanlar yeni aldığım Compaq pc de ICQ ile oyalanmaya devam ettim.