Üç gün sonra
Yarı aç olarak yaşayan beynin mutsuzlaşır ve vücudun yağların çözünmesiyle ortaya çıkan keton cisimciklerini enerji olarak kullanmaya başlar. Ketonlar işe yarasa bile kalitesiz benzin gibidir. Konsantre olmakta zorluk çekebilir ve asabileşebilirsin. (Ancak plasebo etkisinden dolayı zihninin açık olduğunu düşünebilirsin.)
Protein almadığın için beynindeki aminoasitlerde düşüş yaşanır. (Ruh halini düzenleyen nörotransmitterlerin buna ihtiyacı vardır.) Depresyona yatkınsan kendini iyi hissetmeyebilirsin.
Büzülmekte olan kaslarındaki protein, amonyak ve ürik asit şeklinde parçalanır. Bunlar damarlarında pek hoş karşılanmaz. Detoks sürecine katılma sırası böbreklerindedir.
Artık tuvaletten pek uzaklaşmamalısın. Meyve suyundaki karbonhidrat bağırsaklarına büyük miktarda sıvının ulaşmasına neden olur. Dolayısıyla ishal olman olasıdır.
Dört gün sonra
Sindirecek hiçbir şey kalmadığı için ince bağırsağın kendini ihmal edilmiş hisseder.Bağırsağın içinde yer alan ve besinlerin kana karışmasını sağlayan ince doku zayıflamaya başlar. O zaman ishal daha da artar ve bedenin su kaybeder. Cildin de solgunlaşır.
Sekizinci gün
Katı yiyeceklerin zamanı geldi ama geçen hafta kas kaybı yaşadın. Eski yeme alışkanlıklarına dönsen bile, aldığın kalorileri yakabilmek için eskisi kadar çok kasa sahip değilsin. Yani yediklerinin yağa dönüşme riski var. (Aynı nedenle düzensiz diyet yapmak, kilo vermeyi zorlaştırıyor. Yağ miktarı ile kas kütle oranının değişmesi metabolizmanı bozar ve kalorilerin yakılmasını zorlaştırır.
İki gün sonra
Meyve suyunu her içtiğinde insülin değerin hızla yükselip düşer. Glikojen stokların neredeyse tükenmiştir. İçin boşaldığından zayıf ve bitkin hissedebilirsin.
Günlük ihtiyacın olan kalori miktarının sadece yarısını aldığın için bedenin uzun vadeli enerji stoklarına yönelir. Bunlardan ilki yağ hücrelerinde depolanan, bir çeşit enerji kaynağı olan triglisertlerdir. Diğeri ise kaslarından çekilen proteindir. Bu yüzden, her gün egzersiz bile yapsan kas kütlen azalır