TÜRKİYE'DE ESPORUN ZORLUKLARI
Türkiye'de esporun, bilgisayar oynamak kisvesi altından çıkıp prestijli bir hale
gelişinin civarlarında, en büyük zorluklardan biri ailelerin bu işi yapabilecek
kapasitede çocuklarını anlayamaması ve sektörden bihaber olmasıydı. Doğal olarak
çocuklarını yabancılara teslim etme kısmında güven sorunu yaşayan aileler, ucunda
para kazanmak olan bu konuya bir hayli şüpheci yaklaşıyorlardı. Fakat para
kazanmak ailelerin burun kıvırarak da olsa kabul etmeye çalıştıkları bir getiri olduğu
için bir kaç örnek timsal eden olay ve durumdan sonra, gerekli fakat gereksiz
tedirginliklerini yavaş yavaş bırakmalarına yol açmış oldu. Başka bir büyük zorluk ise,
kanımca, espor sektörünün geliştirilmesi ve alt yapılandırılmasından ziyade sosyal
medya ve reklam gücünün kullanılmasına yoğunlaşan takım/şirket politikalarıdır.
Oyuncu yetiştiremezken eldeki oyuncunun haklarının kullanılması ile kazanılan
bütçeler ve gelirler çok büyük önem taşımasına rağmen esporun direkt olarak
gelişimine hiç bir katkıda bulunmamaktadır. Bunu şöyle örneklendirmek istiyorum;
diyelim ki 1 kilo portakalınız var ve gerçekten en iyi hasatlardan biri, tad ve doku
olarak kalite standartının üstünde, fakat başka bir 1 kilo portakal, sadece ünü var diye
kaliteli portakaldan daha yüksek bir fiyatta satılıyor. Günün sonunda siz ünü olan
portakalı alıp kendi işletmenizde falanca portakalın suyu diye satıyorsunuz fakat tadı
yavan kalıyor, yine de satılıyor tabii ki. Bu olayın portakal piyasasına veya portakal
yemekten hoşlanan kişilere hiç bir şekilde gelişmiş bir katkı sağlamadığını rahatlıkla
söyleyebiliriz.