Entertech Dergi - Sayı 1 Entertech Dergi - Sayı 1 | Page 39
çalışmamız var.
Ek olarak Ar-Ge için de bir
görüşme yapıldı. İstanbul
Üniversitesi İletişim Fakülte-
si olarak bir prodüksiyon fir-
ması ile görüşmüştük. Onlar
1985’ten beri Türk sineması
ile ilgili bir arşive sahipler. Bu
arşivlerin, aynı stok gibi gö-
rüntüsel olarak ama 4K ile
değerlendirilmesi yönünde
bir çalışmamız var.
TTO, projelerimizi destekli-
yor. Projelerimizin hepsinde
emek sarf ediyorlar. Daha iyi
ve oralardan gittiği zaman
kabul olabilmesi açısından.
En önemli birlikteliğimiz bu.
Uzman bir iletişimci olarak
teknokentlerin iletişim
alanındaki faaliyetlerini
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sizce teknokentler bu
bağlamda neler yapmalılar?
Teknokentlerin tüm iletişim
ağlarını çok iyi kullanmaları
gerekiyor. Sadece Teknokent
ya da TTO değil, öğrencilerin
ve hocaların da buna destek
olması lazım. Öğrenciler de
önemli burada. Onlar da pro-
jeler getirebilir, bu projelerden
yararlanabilir. Teknokentle-
rin öğrencilere ulaşabilmesi
için bütün iletişim kanallarını
kullanmaları lazım. Mutlaka
ve mutlaka hedef kitleye ula-
şacak kanalların bulunması
gerekiyor. Hocaları da ikna
etmek zorundasınız. İkna
süreçlerinin hepsini kullan-
manız lazım. Teknokentle-
rin algı yönetimini de çok iyi
yürütmesi gerekiyor. Kendi
sistemlerinin çok iyi anlat-
malılar. Biz de fakülte olarak
iletişim süreçlerine dair her
konuda gereken desteği ver-
meye hazırız. Doğru iletişim
kanallarını ve süreçlerini izle-
yerek kendilerini çok iyi anla-
tabilirler.
Türkiye’deki teknokent
yapılanmasının üniversite-
sanayi arasındaki
işbirliğinin geliştirilmesi
noktasındaki önemi
konusunda neler
düşünüyorsunuz?
Teknokentler ve TTO’lara bu
alanda çok iş düşüyor. Bizim
fakültelerimizi, mutlaka ve
mutlaka hocalarımızı araş-
tırmaya yönelik, onları teşvik
edecek çalışmaları başlatma-
ları lazım. Bunu da yapıyorlar
zaten. Her fakültede etkinlik-
ler yapıyorlar. Çok yenilikçi bir
ekip var orada. İlerisi için de
çok güzel işler planladıklarını
biliyoruz. İşte sanayi üniversi-
te işbirliği, işte sanayi işbirliği.
Sektörün beklentileri nelerdir?
Sadece öğrenci anlamında de-
ğil. Sektör sizden ne bekliyor?
Neyi geliştirmenizi bekliyor?
Hangi ürünleri? Neleri? Bunları
birlikte çalışıyoruz. Türkiye’de
bu kültür maalesef biraz az
ama son 10 yılda olabildiğince
arttı. Bu süreç Türk markaları-
nın bu yavaş yavaş doğması-
nı sağlayacak. Yerli anlamda
yapmış olduğumuz çalışma-
lar ne kadar çok fazla olursa
o kadar çok dışa bağımlılıktan
kurtuluruz. Dışa bağımlılıktan
kurtulmak ne demek? Daha
özgür bir ülke demek. İşte üni-
versitelerin çıkış kapıları da
teknokentler, teknoloji transfer
ofisleri. Sosyal bilimler alanın-
da TTO’ya başvurular daha az
oluyor. Bu yanlış. Şimdi bunu
anlatmamız gerekiyor. İleti-
şim alanında, edebiyat alanın-
da bile patentlemeler olabilir.
Sosyal alanları teknikle buluş-
turabiliriz. Burada yapacağı-
mız her şey yenilikçi olacaktır.
37