EMEĞİN SANATI 161. SAYI | Page 7

Sayfa 7 tan doğan iç kanama bana bir şey öğretme ey şâir kitap mısın sen yağmur damlasının tarihini yaz yaprağın serüvenini bulutun acısını yüreğince bana bilgiçlik taslama filozof değilsin ki felsefe yapasın bir şâir öldüğünde ahkâm kesme bir sandal battığında konuşma bilimsel kırıldığında bir kuşun kanadı ağıt tut yeter ve mümkünse sus ateş kül olunca ol diyârda bana bir şey gösterme ey şâir kör olurum yoksa ‘hayât’ın çığlığını sezdir -bu yeter oynama zarıyla gönlümün âh şâir: seni kim bu hâle getirdi kim tanrılaştırdı bu yüzyıllarda gölgeni koklamak isterdim oysa birkaç dizenin masumluğunda