Sayfa 7
tan doğan
iç kanama
bana bir şey öğretme ey şâir
kitap mısın sen
yağmur damlasının tarihini yaz
yaprağın serüvenini
bulutun acısını
yüreğince
bana bilgiçlik taslama
filozof değilsin ki
felsefe yapasın
bir şâir öldüğünde ahkâm kesme
bir sandal battığında konuşma bilimsel
kırıldığında bir kuşun kanadı ağıt tut yeter
ve mümkünse sus
ateş kül olunca ol diyârda
bana bir şey gösterme ey şâir
kör olurum yoksa
‘hayât’ın çığlığını sezdir -bu yeter
oynama zarıyla gönlümün
âh şâir: seni kim bu hâle getirdi
kim tanrılaştırdı bu yüzyıllarda
gölgeni koklamak isterdim oysa
birkaç dizenin masumluğunda