LA SORGUE
Yvonne’a Türkü
Çok çabuk giden ırmak, birden yoldaşsız,
Tutkunun yüzünü ver ülkenin çocuklarına.
Şimşeğin bittiği, evimin başladığı ırmak,
Usumun çakılını unutuşun basamaklarına yuvarlayan.
Irmak toprak bir titremedir sende, güneşse kaygı.
Ekmeğini yapsın her yoksul, gecesinde, senin ekininden.
Çoğu zaman cezalı ırmak, yüzüstü bırakılmış ırmak.
Elleri nasırlı çırakların ırmağı,
Kırılmayan yel yoktur dalgalarının doruğunda.
Boş ruhun, paçavranın ve kuşkunun ırmağı,
Çözülen eski acının, karaağaç fidanının, acımanın ırmağı.
Zirzopların, coşkunların, taş yontucularının ırmağı,
Yalancıya alışmak için sabanını bırakan güneşim.
Kendinden iyilerin ırmağı, çiçeklenen sislerin ırmağı,
Şapkasını saran boğuntuyu gideren lambanın.
Düşlü ilgilerin ırmağı, demiri paslandıran ırmak,
Denizleri tersleyen gölgeli yıldızların ırmağı.
Aktarılmış güçlerin ırmağı ve suları fışkırtan çığlığın,
Asmayı çiğneyen ve yeni şarabın habercisi kasırganın.
Bu çılgın zindan dünyasında hiç yıkılmamış yürekli ırmak,
Hem amansız hem de dost tut bizi ufkun arılarına.
RENE CHAR
ÇEVİRİ: ÖZDEMİR İNCE
Sayfa