Kültür&Sanat « ed
Dücane Cündioğlu:
“TÜRKİYE ÇELİŞKİLER
ÜLKESİDİR”
Son dönemlerin en önemli düşünürlerinden birinin karşısındayız. Son derece dinamik ve hareketli bir ülkede
yaşayıp da, ‘görünenin arkasını’ sorgulamak için tam zamanı yani! Bir sürü ezberimiz, bir sürü kişisel düşüncemiz
varken ve çoğunu kısa kısa vadelerde eritip tüketirken, Dücane Cündioğlu’na soracak o kadar çok şey var ki…
Yeni Dünya Düzeni, Türkiye’nin dünyadaki yeri, sosyolojik değişimlerle ilgili kaygılar… Hepsini sorduk
Cündioğlu’na ve etkileyici cevaplar aldık; “Fetholunacak artık Batı değil, Gelecek’tir” gibi…
İşte değerlendirmeleri:
Dünya bir bakıma
durmak için deviniyor,
yeniden
başlayabilmesi için
önce durması gerekir.
Ne ki; durmak demek
aynı zamanda yıkım
demektir”
Röportaj
Buse ÖVER
Fotoğraf
Tunç ÖZCEBER
Bir düşünür olarak, hız, teknoloji ve bireysellikten oluşan ‘Yeni Dünya Düzeni’ni nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu ne kadar yeni, onu bilemiyorum.
Çünkü 18’inci yüzyıldan beri dünya bu
kavramlarla şekilleniyor. Bu da çok do-
ğal… Klişedir ama gerçek bu. Neden?
Dünyayı, toplumu artık rasyonel olarak
örgütlüyoruz. Ratio, sürekli böler. Ratio,
birleştirerek değil ayırarak çalışır. Biz duygularla dünyayı birliğe getiririz, ama düşündükçe onu böleriz. Bu bölme, bize
özünde; hız, teknoloji ve bireyselliği
mümkün kılan bilimsel temeli sağlıyor. Bu
nedenledir ki insanlık, son 300 yıldır Weber’in tabiriyle “Büyü bozuldu” diye çığlık atıyor. Dünya artık bu hızla deviniyor.
Hız, klasik fizikte olmayan bir kavram...
Klasik fizikte hız, nesnenin devinimine
ilişen ikincil ilinekti; yani devinim töze
ilişirdi, nesne hareket ederdi. Peki, hız neye
ilişir? Devinime. Şimdi hız nesnenin
tözü halini aldı. Modern bilim de ister istemez bu değişimi haklılaştırıyor.
“MÜBADELE MODERN YAŞAMIN
ÖZÜDÜR”
Üst yapının temelinde; yani ahlakın, siyasetin, toplum ve kültürün en temelinde işbu bilimsel bilgi vardır. Hız, antik
çağa göre yeni bir moment, son 300 yılın ürünü. Bizler artık endüstri devrimi
sonrasında dünyayı çok farklı kavrıyoruz.
Üretimden veya değiş-tokuştan hareketle
değil; mübadeleden, alış-verişten, değişimden hareketle. O yüzden değerler, kullanım değerleri değil, değişim değerleri.
Mübadele, modern yaşamın özüdür.
Hıza ihtiyacı var ve kendini yok edene kadar hızlanacak, çünkü hızın sonu çaresiz
sükundur, durağanlık ve dinginlik. Dünya bir bakıma durmak için deviniyor, yeniden başlayabilmesi için önce durması
gerekir. Ne ki; durmak demek aynı zamanda yıkım demektir.
Türkiye’nin sorunu artık
batılılaşma sorunu değil,
modernleşme sorunudur,
yani mekansal değil,
zamansal bir sorun”
Türkiye, kökleri doğuda ancak uzun
yıllardır yüzünü batıya dönmüş bir
ülke olarak, bu ‘Yeni Dünya Düzeni’nin neresinde?
Bugün doğu-batı kavramlarının kayda de| ekonomik denge | 35