Ekonomik Denge AGUSTOS-EYLÜL 2016 | Page 15

Kapak « ed

“ Özellikle 2016 ve sonraki yıllarda Avro bölgesinde büyümenin ve talebin tekrardan canlanması ile Avrupa pazarının küresel ekonomik ilişkilerimizdeki önemi , payı daha da artacak ” diyen Vardan , AB ’ ye üye olmadan Gümrük Birliği ’ ne üye olan tek ülke konumundaki Türkiye ’ nin halen AB ile maksimum ekonomik iş birliği kapasitesine ulaşabilmek için üç konuda sıkıntı çektiğini anlatıyor :
“ İlk olarak , Türk vatandaşları AB ülkelerine giderken vize engeliyle karşılaşıyor . Vize serbestisi sürecinin yapıcı bir yaklaşımla , bahanelere sığınılmadan , ilgisiz koşullar öne sürülmeden ilerlemesi gerekiyor . Bu çerçevede özellikle 2015 ’ in son çeyreğinden bugüne , Suriyeli mültecilerin Türkiye üzerinden yasadışı yollarla AB ülkelerine ulaşması sebebiyle bir canlanma yaşandı . Hâlbuki 2013 yılında bu süreç Geri Kabul Anlaşması ’ nın imzalanması ve vize serbestliği yol haritasının Türkiye ’ ye iletilmesi ile başlamıştı . 72 kriter kabul edildi ve Türkiye ’ ye iletildi . Bu kriterlerin tamamına yakınını Türkiye , çok kısa bir sürede tamamladı . Avrupa Komisyonu da bunları teyit etti . Ancak şu anda terör tanımı ile ilgili bir sıkıntı sebebiyle sürecin akamete uğraması ile karşı karşıyayız .
İkinci olarak , Gümrük Birliği ’ ndeki Türkiye aleyhine olan asimetrileri ortadan kaldırılacak bir revizyonun acil olarak tamamlanması gerekiyor . Üzerinde çalışılan revizyon ile 300 milyar ABD dolarlık yeni bir pazar karşılıklı olarak girişimcilerimize açılacak . Küresel ekonomik büyümenin hız kestiği , dünya ticaretinin yavaşladığı bir dönemde bu son derece büyük bir potansiyeldir . Üçüncü olarak , Türkiye-AB Gümrük Birliği ’ nin revizyonu ile
Türkiye ’ nin TTIP sürecine dahil edilerek güncellenmesi Türk şirketleri için stratejik bir önceliktir .”

ATO BAŞKANI SALİH BEZCİ :

2015 yılı , jeopolitik riskler ve seçimler nedeniyle ‘ baskı altında ’ bir yıl oldu

İran anlaşması çok önemli !
İran ’ a uzun süredir uygulanan uluslararası ambargonun kaldırılmasına ilişkin gelişmeler , Türkiye ’ de memnuniyetle karşılandı . İran ’ ın küresel pazara eklemlenmesinin Türkiye ’ nin bölge pazarlardaki etkinliğini artıracağı düşünülüyor . Türkiye ’ nin bulunduğu coğrafyada giderek artan kargaşa ortamı ve ekonomik daralmanın üzerine , İran ile ticari ilişkilerin yeniden gelişme imkanı bulması konusunda yaptıkları çalışmaları anlatan ASO Başkanı Özdebir , şu bilgileri veriyor :
“ İran ' a uygulanan ambargonun uzun sürmesi , İran ' ın altyapısında önemli bir
Dünya piyasalarındaki dalgalanmalar , ABD FED kararları , Çin ekonomisindeki yavaşlama , genel olarak Türkiye üzerinde bir baskı yaratırken , Suriye , Irak , Libya ’ daki kaos ve savaş ortamı , ekonomimizin direkt etkilenmesine neden oldu .
Türkiye- Rusya ilişkilerinin ‘ kriz ’ boyutunda bozulması ise ekonomik olarak ciddi ve haklı kaygılara yol açtı .
2016 ’ ya girildiğinde , İran ’ a uygulanan ambargonun kaldırılmasının olumlu havasının dışında , özellikle komşu ülkelerden ve Rusya ’ dan kaynaklanan riskler , ekonomiyi tehdit etmeye devam etti .
İran ’ ın ekonomik olarak potansiyeli düşünüldüğünde , ambargonun aşamalı kaldırılmasının yaratacağı etkilerin Türkiye ekonomisi için de artı bir kazanç anlamına geleceğini düşünmekteyim . İran ’ ın , küresel arenada tekrar var olması , neredeyse bütün ana sektörlerimizi olumlu etkileyecek bir katkı yaratacaktır .
Şirketlerimiz , konunun hassasiyetinin farkında olarak , buna göre yeni iş planları yapmaktadır . İran ile ilgili küresel arenada yaşanacak her bir aşama , bizim mutlaka birkaç sektörümüze artı değer yaratacak ve piyasanın üretim ve ihracat açısından canlanmasına yardımcı olacaktır .
Türkiye- Rusya ilişkileri , her iki ülkenin de ekonomisine doğrudan zarar vermiştir . Bu farkındalıkla , diplomasinin de daha ılımlı bir havaya kavuşacağını ve kademe kademe , ekonomik ilişkilerin düzeleceğini düşünüyorum . Krizin sürmesi ise özellikle ihracat ve turizm açısından Türkiye ’ nin makro ekonomik göstergelerini olumsuz etkileyecektir . Bu durumda , özellikle turizm sektörü için destekleyici yeni politikalar açıklanması gerekecektir .
aşınmaya yol açmış , ayrıca İranlı tüketiciler de ithal ürünlerden uzunca bir süre mahrum kalmışlardır . Ambargonun kalkmasıyla birlikte İran ' da hem altyapı yatırımlarının hem de ithal ürünlere yapılan tüketim harcamalarının artması doğaldır . Bu artıştan yararlanacak başlıca sektörlerin inşaat , gıda ve tekstil sektörleri olacağını düşünmekle birlikte İran pazarı tüm sektörler için fırsatlar sunmaktadır . 80 milyonu aşan nüfusuyla İran büyük bir pazardır ve bizim de bu pazardan pay almamız gerekmektedir . Oda olarak bu konuda girişimlerimiz oldu ve İranlı işadamlarıyla görüşmeler gerçekleştirdik . Bu yöndeki çabalarımız devam edecektir .”
| ekonomik denge | 13