EBK | Page 19

Pelvik Tabanın Anatomi ve Fizyolojisi 7
kaslar olarak devam ederek, senfiz pubisin arka yüzeyindeki dokulara yapışırlar( Şekil 6). Pubovezikal kaslar idrar yapma sırasında mesane boynunun açılmasını kolaylaştırırlar. Arkada longitudinal kas lifleri trigonal apeksin derin tabakası ile birleşerek mesane tabanında detrusor kasları ile devam ederler. Muhtemelen mesane boynunun kapanmasına yardımcı olmaktadırlar.
Trigon, mesane tabanında üçgen şeklinde bir alandır. Düzgün bir epitel tabakası ile örtülüdür. Üçgenin köşelerinde birer açıklık bulunur. Üst köşelere üreterler açılmaktadır. Bu iki orifisium arası yaklaşık 3 cm olup, hafifçe kabarıktır.“ Interüreterik ridge” adını alır. Üçgenin altındaki açıklığı üretra ile devam eder. Trigonda kas tabakası yüzeyel ve derin olmak üzere ikiye ayrılır. Yüzeyel tabaka üreterlerde longitudinal kas lifleri, üretrada ise proksimal bölümde düz kaslar olarak devam ederler. Derin kas tabakası yoğun kompakt bir tabaka olarak detrusor kas liflerine karışır. Derin tabaka fibromüsküler bir kılıf olan ve üreterlerin intravezikal kısmını oluşturan Waldeyer kılıfına doğrudan bağlanır( Şekil 5). Derin kaslar detrusor kas gibi otonom sinir sistemi ile inerve edilir; kolinerjik( parasempatik) sinirlerden zengindir, buna karşılık noradrenerjik( sempatik) sinirler seyrek olarak bulunur. Sinirler yüzeyel trigonal kaslarda tam tersi bir dağılım gösterirler.
Üretra
Ortalama olarak 4 cm boyunda 6 mm çapındadır. Retropubik alandan dışa açılırken hafifçe bir kavis çizer. Perineal membranı deldikten sonra vestibüle dış üretral orifis ile açılır. Yolu boyunca ön vagina; adventitia içinde seyreder. Çok katlı squamöz epitelle döşelidir ve mesaneye yaklaşınca örtücü epiteli transizyonel epitelyum karakteri kazanmaktadır. Üretral mukozası trasesi boyunca longitudinal kıvrımlar ve birçok küçük glandlar ihtiva eder. Epitelin altında gevşek bağ dokusundan oluşan lamina propria bulunur. Bu tabaka içinde longitudinal ve sirküler uzanan kollajen ve elastik fibriller bulunur. Ayrıca üretra içi rezistansa katkıda bulunan vasküler yapılardan zengin olduğu görülür( Şekil 6).
Üretra düz kasları, oblik ve longitudinal fibrillerden oluşur. Bu kaslar, mesane tabanının, devamı olan kaslarla birlikte intrinsik üretral sfinkter mekanizmasını oluştururlar. Kas yapıları α adrenerjik ve yaygın kolinerjik inervasyon gösterirken, noradrenerjik sinirler seyrek görülür. Longitudinal uzanan kaslar miksiyon sırasında üretrayı hem kısaltırlar hem de genişletirler. Buna karşılık düz( çizgisiz) sirküler kaslar( çizgili) ürogenital sfinkter kaslarla birlikte) istirahat halinde idrarın dışa akmasını önleyen intraüretral rezistansa katkıda bulunurlar.
Çizgili üretral ve periüretral kaslar ekstrinsik üretral sfinkter mekanizmasını oluşturular. Dolayısıyla eksternal sfinkter iki kısımdan oluşur: Üretral mukoza komşuluğundaki iç tabaka ve çizgili iskelet kas fibrillerinden oluşan dış tabakadan meydana gelir. İç kısım proksimal 2 / 3 üretrayı saran sfinkter üretra ve dışta; kompressor üretra veya üretro-vaginal sfinkter olarak bilinen, iki tane kayış gibi, distal 2 / 3 üretranın ön yüzünü saran çizgili kastan oluşur. Bu üç kas grubu tek bir ünite gibi çalışır( çizgili ürogental sfinkter)( 2)( Şekil 8).
Çizgili ürogenital sfinkter öncelikle küçük çaplı yavaş kasılan kas huzmelerinden oluşur. Bu süretle uzun süreli, üretral tonusun sağlanmasına katkıda bulunur. Bu kaslar aynı zamanda m. levator aninin katkısı ile istemle idrar akışını durdurmaya yarar, kısaca stres veya refleks kontraksiyon ile üretral kapanmayı sağlar.
İdrar kesesi
Uretra düz kas sfinkteri
Ön vaginal duvar
Vagina Rhabdosfinkter
Uretrovagin al sifinkter
Kompressor uretra
Uretra epiteli Vasküler pleksus Longitudenal düz kas Sirküler düz kas Çizgili kas
Ön vagina duvarı
Şekil 8. Üretral sfinkter mekanizması( enine kesit). Sfinkterik mekanizmaya ait yapılar koyu renkte gösterilmiştir. Düz kas hüzmeleri dışta sirküler içte longitudinal tabakalar oluşturur( Paul Abrams, Walter Artibani, Basic Anatomy of the Female Lower Urinary Tract. Understanding Stress Urinary Incontinenece. Ismar Healthcare, 2004, p. 11)