EBK | Page 28

BÖLÜM 17 Meme Başı Selim Tümörleri Prof. Dr. Şennur İlvan MEME BAŞI ADENOMU Meme başı adenomu (MBA), nadir görülen ve meme başındaki büyük duktuslardan kaynaklanan selim proliferatif bir lezyondur. Florid papillomatozis, eroziv adenomatozis ve süperfisyal papiller adenomatozis gibi isimlerle de anılmaktadır. MBA en sık 4-5. dekatlarda görülmekle birlikte, her yaş kadında ortaya çıkabilir. Daha nadir olarak erkeklerde de görülebilmektedir. Klinikte meme başında şişlik, nodülarite, erozyon, eritem ve kabuklanma gibi bulgular oluşturduğundan Paget hastalığı ile karışabilmektedir (Şekil 1). Olguların % 60-70’inde kanlı meme başı akıntısı şikayeti vardır. Meme başında ağrı ve kaşıntı şikayeti de olabilir. Genellikle unilateral yerleşimli olmakla birlikte, ŞEKİL 1. Meme başı adenomunun görünümü. literatürde her iki meme başını da tutmuş olgular bildirilmektedir. Mamografide ve ultrasonografik incelemede karsinom olarak değerlendirilebilir. Makroskopik olarak, genellikle sınırları belirsiz, sert nodüler lezyon şeklinde görülür. Yüzeyindeki epidermisde erozyon ve ülserasyon gelişebilir. Mikroskopik incelemede lezyonun, meme başı derisinin hemen altında yerleşmiş olduğu görülür. Ancak bazen epidermis ile ilişki de seçilebilir. MBA, birbirinden oldukça farklı histolojik tablolar göstermektedir. Rosen ve Caicco adenozis, papillomatozis ve sklerozan papillomatozis olmak üzere üç farklı mikroskopik büyüme paterni tanımlamışlardır. Bu paternlerin herhangi bir prognostik önemi olmayıp, çoğu olguda bunların karışımı görülmektedir. Sklerozan papillomatozis paterni memenin sklerozan papillomuna, adenozis paterni ise sklerozan adenozise benzer morfolojidedir. Sklerotik stroma içinde dağılmış glandlar ve duktuslar değişik oranlarda epitel proliferasyonu ve papiller hiperplazi gösterebilir (Şekil 2). Az sayıda mitoz, nekroz, apokrin ve skuamöz metaplazi alanları görülebilir. Yüzeyde epidermisin yerini alan glandüler epitel, eritemli ve erode meme başı görünümüne yol açarak klinikte Paget hastalığını taklit edebilir. Dezmoplastik stroma içinde hapsolmuş glandüler yapıların oluşturduğu psödoinfiltratif görünüm nedeniyle de mikroskopik incelemede invaziv duktal karsinom ya da tubuler karsinom ile ayırıcı tanı güçlüğü oluşabilir. Karsinomun aksine, MBA’da glandlar ve duktuslar çevresinde myoepitelyal hücreler vardır. Bu nedenle, ayırıcı tanı güçlüğü çekilen olgularda SMA (düz kas aktini) ve P63 gibi myoepitelyal belirteçler ile yapılacak immunhistokimyasal boyama faydalı olacaktır. MBA’nın nadir olarak in situ ya da invaziv meme karsinomlarına eşlik 139