BÖLÜM
17
Meme Başı Selim Tümörleri
Prof. Dr. Şennur İlvan
MEME BAŞI ADENOMU
Meme başı adenomu (MBA), nadir görülen ve meme
başındaki büyük duktuslardan kaynaklanan selim
proliferatif bir lezyondur. Florid papillomatozis, eroziv adenomatozis ve süperfisyal papiller adenomatozis gibi isimlerle de anılmaktadır. MBA en sık 4-5.
dekatlarda görülmekle birlikte, her yaş kadında ortaya
çıkabilir. Daha nadir olarak erkeklerde de görülebilmektedir.
Klinikte meme başında şişlik, nodülarite, erozyon,
eritem ve kabuklanma gibi bulgular oluşturduğundan
Paget hastalığı ile karışabilmektedir (Şekil 1). Olguların % 60-70’inde kanlı meme başı akıntısı şikayeti
vardır. Meme başında ağrı ve kaşıntı şikayeti de olabilir. Genellikle unilateral yerleşimli olmakla birlikte,
ŞEKİL 1. Meme başı adenomunun görünümü.
literatürde her iki meme başını da tutmuş olgular bildirilmektedir. Mamografide ve ultrasonografik incelemede karsinom olarak değerlendirilebilir.
Makroskopik olarak, genellikle sınırları belirsiz,
sert nodüler lezyon şeklinde görülür. Yüzeyindeki
epidermisde erozyon ve ülserasyon gelişebilir. Mikroskopik incelemede lezyonun, meme başı derisinin
hemen altında yerleşmiş olduğu görülür. Ancak bazen
epidermis ile ilişki de seçilebilir. MBA, birbirinden oldukça farklı histolojik tablolar göstermektedir. Rosen
ve Caicco adenozis, papillomatozis ve sklerozan papillomatozis olmak üzere üç farklı mikroskopik büyüme
paterni tanımlamışlardır. Bu paternlerin herhangi bir
prognostik önemi olmayıp, çoğu olguda bunların karışımı görülmektedir. Sklerozan papillomatozis paterni
memenin sklerozan papillomuna, adenozis paterni ise
sklerozan adenozise benzer morfolojidedir. Sklerotik
stroma içinde dağılmış glandlar ve duktuslar değişik
oranlarda epitel proliferasyonu ve papiller hiperplazi
gösterebilir (Şekil 2). Az sayıda mitoz, nekroz, apokrin ve skuamöz metaplazi alanları görülebilir. Yüzeyde epidermisin yerini alan glandüler epitel, eritemli
ve erode meme başı görünümüne yol açarak klinikte
Paget hastalığını taklit edebilir. Dezmoplastik stroma
içinde hapsolmuş glandüler yapıların oluşturduğu
psödoinfiltratif görünüm nedeniyle de mikroskopik
incelemede invaziv duktal karsinom ya da tubuler karsinom ile ayırıcı tanı güçlüğü oluşabilir. Karsinomun
aksine, MBA’da glandlar ve duktuslar çevresinde myoepitelyal hücreler vardır. Bu nedenle, ayırıcı tanı güçlüğü çekilen olgularda SMA (düz kas aktini) ve P63
gibi myoepitelyal belirteçler ile yapılacak immunhistokimyasal boyama faydalı olacaktır. MBA’nın nadir
olarak in situ ya da invaziv meme karsinomlarına eşlik
139