EBK | Page 25

BÖLÜM 14 Radyal Skar /Kompleks Sklerozan Lezyon Doç. Dr. Memduh Dursun Prof. Dr. Ekrem Yavuz Radyal skar, çoğunlukla yağ içeren santral bir çekirdekten dışarıya doğru ışınsal yayılım gösteren konnektif doku bantlarıyla karakterize; santral skleroz, değişen derecelerde epitelyal proliferasyonu, apokrin metaplazi ve papillom formasyonu ile karekterize non-neoplastik meme patolojisidir. Operasyon spesimenlerinde sıklığı %4-26 arasında değişir. Radyal skarlar genellikle 1 cm’den küçük olup 1 cm üzeri büyüklükte ise sıklıkla kompleks sklerozan lezyon adını alır. Üst dış kadran en sık görülen bölgedir. Etiyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Geçirilmiş cerrahi girişim ya da travma ile ilişkisi yoktur. Genellikle palpabl kitleye, ciltte kalınlaşma ve retraksiyona neden olmazlar. Eşlik eden mikrokalsifikasyonların varlığı bildirilmiştir. Radyal skar görünümüne neden olan benign lezyonlar fibrozis, stromal elastozis, apokrin metaplazi, sklerozan adenozis, duktal dilatasyon ve atipik olmayan duktal hiperplazidir. Radyal skar olarak bildirilen olguların %25’inden fazlasında eş zamanlı olarak karsinom mevcut olduğu bildirilmiştir. Radyal skarlı hastalarda meme kanseri sıklığını açıklayan iki teori bulunmaktadır. Bu teoriler, radyal skarın premalign bir lezyon olması ve kanseri riskinin arttığını gösteren bir belirteç olduğudur. Karsinom genellikle lezyonun periferinde lokalize olur ve sıklıkla tubuler karsinom, daha az olarak da atipik duktal hiperplazi, in situ duktal kanser veya lobuler neoplazi tipindedir. PATOLOJİK ÖZELLİKLER Radyal skar, hem makroskopik hem de mikroskopik özellikleri ile tubuler karsinomu taklit eder. Makroskopik olarak karsinoma benzer şekilde spiküler bir lezyondur ancak karsinomlar kadar sert kıvamda değildir. Çoğu zaman da makroskopik olarak seçilemeyecek kadar küçüktür. Mikroskopik olarak ise santral kısımda; fibroelastotik zaman zaman sklerotik bir stroma ve bunun içinde sıkışmış psödoinfiltratif tubuller yer alır. Bu tubullerde apikal uzama olmayışı, miyoepitelyal tabakası bulunuşu karsinomdan farklı taraflarıdır. Ayrıca radyal skardaki stroma, karsinomdaki desmoplastik stromadan farklıdır. Periferinde ise in situ duktal karsinomu andıran olağan duktal hiperplazi yer alır. Hiperplazi yerine zaman zaman duktal ektazi, zaman zaman da adenozis gözlenebilir. Radyal skarın, genel kategoride adenozis veya papiller lezyon ilişkili olduğu kabul edilir. Buna rağmen sıklık bakımından karsinomu taklit eden meme lezyonları içinde en başta gelen lezyonlardan birisidir. GÖRÜNTÜLEME ÖZELLİKLERİ Radyal skarın toplum bazlı tarama mamografilerinde prevalansı yaklaşık %0.04 civarındadır. Mamografide radyal skar asimetrik dansite veya yağ nedeniyle santrali lüsent yapısal distorsiyon alanı şeklinde izlenir (Şekil 1). Tipik olarak ayrı santral kitle bulunmaz. Maligniteler radyal skarın mamografik görünümünü taklit edebilir. Mamografide lüsent yağ varlığı maligniteyi ayırıcı tanıdan dışlayamaz. Çünkü bazen radyal skarın lüsent santral çekirdeğini süperpoze arka plan yağ dokusundan ayırt edebilmek mümkün olmamaktadır. Ultrasonografide ise düzensiz kenarlı, spiküle kitle ya da kitleden ayırt edilmeksizin yoğun fokal akustik gölgelenme şeklinde izlenir. Ultrasonografide radyal skarın maligniteden ayırımı yapılamamaktadır. Rad123