BÖLÜM
10
Fibroadenom
Prof. Dr. Abut Kebudi
Prof. Dr. Levent Çelik
Fibroadenomlar, epitelyal ve stromal yapılardan oluşan selim meme lezyonlarıdır. Kadınların yaklaşık
%10’unda görülür. Daha çok genç kadınlarda ve özellikle siyah ırkta görülürler. En çok görüldüğü yaşlar
hayatın ikinci ve üçüncü dekatlarıdır (doğurganlık
çağları). Fibroadenomların etyopatogenezi net olarak
aydınlatılamamıştır. Doğum konrol hapı kullanımının ve Epstein-Barr virüsünün etkili olabildiği bildirilmiştir. Genellikle 1-2 cm çapında olurlar. Büyüme
eğiliminde olan fibroadenomlar, 2-3 cm çapa ulaştıklarında çoğunlukla büyümeleri durmaktadır. Bu da
fibroadenomun gerçek bir neoplazi olmadığının kanıtı olarak ileri sürülmektedir. Yaklaşık 200 fibroadenomun 1’inde enfarkt geliştiği bildirilmektedir. Bu enfarkt kısmi, subtotal veya total olabilmektedir. Gebelik
ve laktasyon dönemleri en sık rastlanan predispozan
faktörler olarak tanımlanmıştır. Bu fenomeni açıklamak için memede armış metabolik aktiviteye karşılık
rölatif vasküler yetmezlik olabileceği öne sürülmüştür.
Gebelikte ağrı ve hassasiyet, enflamasyon ve buna bağlı gelişebilen lenfadenopati ile kanserle karıştırılabilir.
Fibroadenomların hormonlardan etkilendiği ve menopozda da involüsyona uğradıkları bildirilmektedir.
Kauçuk kıvamında, düzgün şekilli ve kolayca hareket ettirilebilmesi bu lezyonların karakteristik fizik
muayene özellikleridir. Genellikle küre veya ovoid,
daha az sıklıkla multilobule şekilde olurlar. Selim bir
lezyon olmasına karşılık, memede fizik deformiteye
yol açıp kişilerde anksiyeteye yol açabilir.
Kompleks fibroadenomlar, 3 mm’den büyük kist,
sklerozan adenozis, duktal epitelyal hiperplazi, epitelyal kalsifikasyon ve papiller apokrin değişikliklerden
bir ya da daha fazlasını içeren fibroadenom alt grubunu oluşturur. Basit fibroadenomlara göre daha ileri
yaşlarda görülür Yaklaşık 2500 fibroadenomu kapsayan geniş bir çalışmada %23 oranında saptanmıştır.
Basit fibroadenomlara göre boyutları daha küçüktür.
Literatürde %2 civarında kanser riski olduğu bildirilmektedir. Tedavisi basit fibroadenomlarla benzerdir.
Tubuler adenomlar, seyrek stroması olan, selim
epitelyal dokudan oluşan, iyi sınırlı, mobil ve genç kadınlarda görülen lezyonlardır. Klinik olarak fibroadenomlara benzerler. İyi sınırlı, koyu sarı renkte, düzgün
yapıda kitlelerdir ve mikrososkopik değerlendirmede
bir psödokapsüle sahip oldukları gözlenir. Zaman zaman mikroskopik değerlendirmede fibroadenoma geçiş gözlenebilmektedir.
Laktasyon adenomları (nodüler laktasyonel hiperplazi) gebelikte veya doğum sonrası dönemde bir
veya daha fazla sayıda hareketli kitleler şeklinde görülürler. Mikroskopik değerlendirmede sekretuvar bir
aktivite saptanır. Bunlar iyi sınırlı ve lobule bir yapıya
sahiptirler, kesildiklerinde esmer renkte ve tubuler
adenomdan daha yumuşak bir yapıdadırlar. Mikroskopik incelemede sekretuvar özellikte küboid hücreler
dikkati çeker. O’Hara ve Page 42 laktasyonel meme
adenomunu incelemişler ve bu lezyonların da tubuler
adenomların da aynı patogenezden geliştiğini ortaya
koymuşlardır.
Meme hamartomları (fibroadenolipom, adenolipom), selim yapıda ve seyrek rastlanan diğer benzer
lezyonlardır. Yapı olarak değişik oranda yağ dokusu
ve fibröz dokudan oluşan yoğun bir yapıya sahiptirler.
Zaman zaman yapısında düz kas bulunabilir (miyoid
hamartomlar). Genellikle, tanı ameliyat sonrası dönemdeki patolojik değerlendirmede konabilmektedir.
Fibroadenomatozis fibroadenom ve fibrokistik
değişikliklerden oluşan selim meme lezyonlarıdır. Bu
105