OMAHA SİSTEMİ, GELİŞİM SÜRECİ
VE KULLANIM ALANLARI
GİRİŞ
Hemşirelikle ilgili gelişmeler, hemşirelik sürecinin aşamalarını uygulamaya döken, yol gösteren
modellerin, sistemlerin geliştirilmesini ve kullanılmasını sağlamıştır. Bu gelişmeler doğal olarak
hemşirelikte standart / ortak dil kullanılmasını
zorunlu hale getirmiştir. Ayrıca, hemşirelik bakımı için standart hemşirelik dili kullanmak, hemşireler için de yaşamsal bir öneme sahiptir. Çünkü
standart dil, değişen sağlık gereksinimleri ve sağlık
sistemleri doğrultusunda sağlığı geliştirme, sağlığı
koruma ve hastalıkların bakımında hemşireliğin
hangi rol ve işlevleri üstlendiklerini aynı dil ile
açıklar ve hemşirelik uygulamalarını kayıt altına
almayı sağlar. Diğer bir deyişle, standart / ortak dil
hemşirelik uygulamalarını hemşirelik dili ile kayıt
etmek, paylaşmak, yönetmek, yapılanları görünür hale getirmek ve profesyonellik anlamını taşır
(McCloskey & Bulechec,1994; Rutherford, 2008).
Bu gereklilik sadece hemşirelik ile sınırlı değildir.
Bilgileri ortak dil ile sınıflandıran birçok profesyonel meslek alanı vardır. Örneğin, tıp alanında ortak
dil oluşturmak için kullanılan “Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması (ICD-10)” ve “Mental Hastalıklar Tanı Ölçütleri Kitabı (DSM-V)”, hekimler
tarafından yıllardır kullanılmaktadır. Uluslararası
çalışmalar ve tartışmalar sonucunda oluşturulan
bu ve benzeri sınıflama kodları ve kavramlar profesyonellerin karar vermelerinde yönlendirici olmaktadır.
Hemşirelikte ortak dil geliştirme çabaları yirminci yüzyılın ikinci yarısında başlamış ve hızlı
bir ilerleme göstermiştir. Bu çalışmalar sonucunda
birçok sınıflama sistemi geliştirilmiştir. Bunlardan
Omaha Sistemi, en çok kullanılan ve en eski olan
hemşirelik sınıflama sistemlerindendir. Bu bölüm,
hemşirelikte ortak dil kullanımı, Omaha Sistemi,
gelişim süreci ve kullanım alanları hakkında bilgileri kapsamaktadır.
EMŞİRELİKTE ORTAK DİL
H
KULLANMA
Hemşirelikte ortak dil oluşturma çabaları 1970’li
yıllarda başlamıştır. Hemşire araştırmacılar uzun
süreli ve aşamalı çalışmalarla, hemşirelik tanılarını,
hemşirelik girişimlerini ve bakım sonuçlarını tanımlayan birçok sınıflama ve kodlama sistemi geliştirmiştir. Amerika’da 1977 yılında geliştirilen Hemşirelik Minimum Veri Tabanı (Nursing Minimum
Data Set) hemşirelik sınıflama sistemlerinin geliştirilmesine temel olmuştur. Hemşirelik Minimum
Veri Tabanı’nın oluşturulması, hemşirelik verilerinin toplanmasında standardize bir yaklaşımı içeren
ilk çabadır. Bu minimum çekirdek veri, hemşirelik
tanıları, bakımı ve kaynakların doğru bir şekilde
tanımlanmasına fırsat sağlamış ve hemşirelik uygulama alanlarında pekçok hemşire tarafından kullanılmıştır (Werley, Devine, Zorn,& Westra,1991).
Günümüzde birçok ülkede, hemşire araştırmacıların uzun süreli ve aşamalı çalışmaları ile gelişti3