BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ
Avrupa’ da tıp ve sağlık ile ilgili yükseköğretim veren kurumların çoğunda ilk sene için“ Terminoloji” dersi öngörülmüştür. Bazılarında“ Tıbbi Terminoloji”, diğerlerinde“ Tıbbi Latince” adı altında, mesleki ders olarak müfredata yerleştirilmiştir. Yatay geçişlerde de bu dersin hacmine ve içeriğine bakılmaktadır. Dersin amacı tüm terimleri öğretmek değil, bunların öğrenilmesi ve yorumlanmasında temel ilkeleri açıklamaktır.
Avrupa’ daki dillerin çoğunluğu klasik Greko-Romen kültürüne dayandıkları için kelime hazinelerinde Latince ve Grekçe kökene sahip çok sayıda sözcük bulunmaktadır. Bu sözcükler daha ortaöğretim aşamasında öğretilmekte ve güncel konuşma diline de girmiş bulunmaktadırlar.
Osmanlı Devleti 19. yüzyılda Avrupaî tarzda yükseköğretime geçmiş ve Türkiye Cumhuriyeti de aynı istikameti sürdürmüştür. Fakat ortaöğretim aşamasında Grekçe ve Latince’ ye yer verilmediğinden, üniversiteye başlayan çocuklar kendilerine yabancı olan Greko-Romen kökenli terimleri mekanik ezberlemeye mecbur edilmişlerdir. Tıp fakültelerinde ve diğer sağlık programlarında( Dişhekimliği, Eczacılık, Veterinerlik, Hemşirelik, v. b.) öğretimin ilk yılı için“ Terminoloji” dersine ihtiyaç vardır.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinde son 20 yıldır böyle bir ders müfredatta yer almaktadır. Sorumluluğunu üstlendiğim bu ders ile ilgili birikimlerimi, 2007 yılında basılan“ Tıbbi Latince” kitabım vasıtasıyla, ilgi duyanlarla paylaşmak istemiştim. Fakat söz konusu kitap gramer ağırlıklı ve özet niteliğindedir.
Burada takdim ettiğim“ Tıbbi Terminoloji” kitabı bir öncekinin devamı olup, esasen ders kitabı olarak düşünülmüştür. Kapsam biraz geniş tutulmuştur, çünkü 64 saatlik ve 4 kredilik bir ders hacmine göre işlenmiştir. Fakat bölünebilir ve kısaltılabilir özellikleri nedeniyle daha düşük hacimlere de sığdırılabilir.
Lisans / önlisans öğrencileri dışında, lisansüstü öğrenim görenler, öğretim üyeleri ve diğer meslektaşlar için de başvuru kitabı olabileceğini umut ediyorum.
Bu kitap kendi alanında bir ilk denemedir. Yirmi yıllık çabalarımın ürünü olmasına rağmen, hâlâ eksiklikler ve hatalar olabileceğini peşinen kabul ediyorum. Defalarca yazdım, sildim ve yeniden yazdım, fakat daha fazla erteleyemeyeceğim, çünkü 70 yaşına dayandım. Benden sonra gelecek daha genç nesillere“ Terminoloji” konusuna ilgi göstermelerini tavsiye ederim.
Edirne, Nisan 2010 Prof. Dr. Recep MESUT ix