post rock değil.
Serhat: İnsanlara müziğimizi değişik tarzda aktarabiliyorsak ve
insanlar güzel bir şey bu diyebiliyorsa benim için olay bitmiştir.
Muhittin: Ben kimlikten nefret
ederim. Bir süre sonra insanlara
Orange Skies’ı tanıtmak için bir
kimlik koymak zorunda oluyoruz. Ben şu an Oranse Skies’ı bir
kimliğe oturtamıyorum.
Draje: O zaman ergenliğin bununla bir ilgisi yok.
Ediz: Bizim mottomuzda anlatmaya çalıştığımız şey de oydu.
Hikayemi dinlemek istiyorsun
o zaman gel bizimle. İşin özeti
budur yani.(ciddiydi)
Draje: O zaman tarzın önemi
kalmıyor. Hikaye sizin ergenliğiniz oluyor.
Ediz: Kesinlikle. Ama dil biz
post rock’ız dedirtiyor ama müzisyeniz aslında. Bence bu daha
önemli.
Draje: Grubunuza eklemek istediğiniz enstrüman?
Ediz: Bizim aklımızda bir projemiz vardı. Arkadaş çevrimizde
bizden farklı enstrüman çalan
kim varsa ne çaldığınız umrumuzda değil- bizi dinleyin ve
gelin bizimle çalın diyorduk.
Bizim istediğimiz dinleyiciyi
afallatmak değil. Biz tamemen
şundan bahsediyorduz: Ben bu
şarkıyı yazarken nasıl hissediyorsam senin de bu şarkıya benim bilmediğim bir evren içinde
katkıda bulunmanı istiyorum.
Bu kafaya ayak uydurabilecek
arkadaşlarımızla beraber bir
müzik icra etmek istiyoruz gelecekte. Ayrıca ben thereminin
tınısını da duymak isterim müziğimizde.
Mert: Artık olay şuna dönüştü. Post rock’ın olmazsı olmazı
çello’dur. Ben bu şekilde düşünmüyorum. Sadece tek gitarla
bile çok güzel bir sound yakalabilirsiniz. Bu artık günümüz teknolojisiyle de yakından ilgili.
Draje: Kayıtlarınızla ilgili nasıl bir
süreç izliyorsunuz?
Ediz: Şarkı yaparken şu yolu
izliyoruz: Örneğin ben bir riff bir
arpej buluyorum. Bana bir şey
ifade ediyor ama ne olduğunu
tam bilmiyorum. Onu kaydediyorum, sonra üstüne basını kaydediyorum. Kendi içinde tutarlı
ama eksiği olan bir durum oluşturuyorum. Sonra Mert üstüne
bir şeyler yazıyor kaydediyoruz.
Henüz davulu yokken anafikrini
veren bir şey oluşuyor. Sonra
altına standart bir davul atıyoruz ve midi klavye aracılığıyla
çok çeşitli enstrümanlar denemeye başlıyorum. Teknoloji
bize artık bunları sağlayabiliyor.
Enstrümanın o yapı içinde kendi karakterini bulmasını sağlıyorum. Hangi enstrüman kendini
o şarkının içinde ifade edebiliyorsa o enstrüman şarkılarımızda yer buluyor.
Serhat: Aslında müzik te de
olay resimdeki bütünlük gibi.
Aynı resimdeki gibi müzikte de
bir parçayı bir riffi çıkardığım
zaman müzik bozuluyorsa ve
önceki daha iyiyse şarkı bitmiştir benim için.
Draje: Eskişehir müzik piyasası
hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Ediz: Eskişehir piyasası iyiyken
kötüledi. Amatöründen profesyoneline envai çeşit grup
dinleyebiliyordum ve o zaman,
mekan daha azdı. Biz şu an
herangi bir mekana gidip de
şu şekil bir müzik yapıtığımızı
söyleyip bir sahne istediğimizde
bize iki üç gün içinde size arayacağız deniyor ancak arayan
olmuyor. Eskişehir bu kafayla
gittiği sürece – bizden bağımsız
olarak söylüyorum bunu- ciddi
bir şey yapamayacaktır. Piyasa müziği dışında müzik yapan
gruplar İstanbul’a Ankara’ya
gitme mecrubiyetinde bulunuyorlar. (acılar)
İletişim için:
email:
[email protected]
http://www.facebook.com/pages/
Orange-Skies/185020474877296
http://www.myspace.com/
orangeskiesband
http://twitter.com/orangeskiesband
http://orangeskiesband.tumblr.com/
http://www.reverbnation.com/
orangeskies