İnsan İdeallerine Ayaklarıyla Değil, Ruhuyla Yürür
Meddah Yusuf Duru
Dünya bir imtihan dünyasıdır. O yüzden Yüce Rabbimiz Bakara
Suresinde “And olsun sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da
mallardan canlardan mahsullerden yana eksiltmelerle sınayacağız,
sabır edenlere lütfumu müjdele” diye buyurmuştur.
İnsan malını, mülkünü, makamını, şan ve şöhretini kaybetme
korkusuyla yaşarsa, yarın korkusu tüm benliğini sarar. Dünyaya ne
kadar bağlanırsa insan, dünya onu o kadar sarar.
Yarın korkusu sarmış insanın ne ilmi, ne bilgisi, ne şöhreti, ne
varlığı, ne mal ve mülkü ya da zenginliği ehemmiyet arz etmez.
Dünyalık şöhret, zenginlik ve itibarı elde etmek için bilginin kölesi
olmayı tercih ediyorsanız o zamanda yanılırsınız. Tıpkı iri ayakları
olan filler gibi nefis avcısının açtığı derin bir çukura düşmeniz an
meselesidir.
Güç ve hırs, nefis ve şeytan gibi iki kadim dosttur. İnsan güçlendikçe
hırsı artıyorsa, nefsini körükleyen şeytanını kendi eliyle besliyor ve
büyütüyor demektir.
Oysa nice yüce insanlar vardır ki hem ilimde hem bilgide, hem de
yaşantıda mükemmel bir yerde olmalarına rağmen tevazuda ulu
çınar ağaçları kadar büyük ve köklü oldukları için en küçük bir
rüzgarda bile başlarını eğerler.
Çünkü yaşadığımız hayat iyileri ve kötüleri ile yaşamak zorunda
olduğumuz bir varlıktır. Tüm mesele mücadeleyi elden bırakmamak
ve hayırlı bir sonuca ulaşabilmek için yaradılışımızdaki fıtri
özellikleri inkar etmemektir. İnsanlık bunu gerektirir.
Dilhâne | twitter: @dilhanenet | instagram: @dilhane_net | www.dilhane.net