İnsan İdeallerine Ayaklarıyla Değil, Ruhuyla Yürür
Meddah Yusuf Duru
Bu hikayeyi dinleyen Hızır Mehmet
Dede, hemen Hacı Bayramı Veli
hazretlerinin ellerine sarılır ve
düşüncesinden dolayı tövbeler eder
ve derki
“Beni affediniz efendim.
Ayaklarımın yokluğunu bir eksik
saydığım için gönül yoksunluğum
daha aşikar ortaya çıktı. Kabeyi
yıkmaya giden fil gibi kuvvetli
ayaklarım olacağına Kabenin varlığı
ile yücelmiş sizin gibi bir dostun
yakınına gelen kötürüm olmayı
tercih ederim.”
Sonra Emir Sultan, Hacı Bayramı
Veli ve Hızır Mehmet Dede ayaklar
hakkında güzel sözler söylerler.
Emir Sultan,
“Mazlumun bağrına basan güçlü bir
ayak olmaktansa, gül dalına konan
bülbülün ayağı olmak çok daha
yücedir, Hak yolundaki
mücahitlerin ayaklarının kudret ve
kutsallığı hakkın hazinesindendir.”
Der. Ardından Hacı Bayramı Veli,
“İlmin şehrine giden yollar, aklın ve
düşüncenin deryasından geçer,
oraya yürüyerek değil, ruh
ufuklarında uçarak gidilir.” Diye
ekler. Son olarak Hızır Mehmet
Dede ise şöyle der,
“Firavunun ayağını yerden kesecek
sırmalı terlik olmaktansa, Hazreti
Musa’nın hikmet dolu sopası olmak
yücedir. Fil ayağı büyüktür ama
kuzu ayağı gibi yahnisi olmaz.”
Bu sohbetten sonra Hacı Bayramı
Veli hazretlerinin halifesi olan Hızır
Mehmet Dede yüz yaşını aşkın bir
ömrü hitama erdirdiğinde ardında
yüzlerce gönül eri ve talebe
bırakmıştır.
İşte insanı her türlü zorluğa karşı
sabırla ve metanetle yürümesi,
imanından aldığı güçle tüm
zorlukların üstesinden gelme azmi
başarıya götüren en önemli yoldur.
Büyük ilim adamlarının, yürekli ve
cesur komutanların, inanmış gerçek
ilimle aydınlanmış büyük fikir
adamlarının hayatlarında gerçekten
bir çok insanın kaldıramayacağı
kadar zorluklar, müşkil haller
vardır. Ama onlar hiçbir zaman
yılmamış, tüm bu zorlukların
karşısında sabırla, iman ve
teslimiyetle dimdik ayakları
üzerinde durarak başarıya
ulaşmışlardır.
Dilhâne | twitter: @dilhanenet | instagram: @dilhane_net | www.dilhane.net