Düş Heybesi
Mısra bozuk, dörtlük dargın ve küskün kafiye, Yine sen geldin aklıma, şiir yazayım derken; Düşlerimde dolaşan çehreni, kâğıdımdan edemiyorum tasfiye. Rüzgâr itsin perdeni, mehtabın ışığı saçılsın; Soracağım bugün de vakit çok erken, Geldim mi bir vakit aklına, bugün nasılsın?
Bu gece hangi şiir, benden, sana daha yakın? Hangi densiz kafiye aşıyor çizgisini? Düş sipahileri, sokağına kılıçsız eyler akın, Ömür kitabımda koskoca bir fasılsın, Sözler bu gece terk ederken ezgisini; Geldim mi bir vakit aklına, bugün nasılsın?
Gölgeyi sessiz tembihliyor bir hoyrat akşam, Mehtabın şavkı kıyam eyler önüne pencerenin, Seni görüyorum, gökyüzüne ne vakit baksam. Hangi dağı aşsın, hangi vilayete taşınsın, Düş heybesinin içinde, ağır ağır göçebenin; Geldim mi bir vakit aklına, bugün nasılsın?
İbrahim Hakkı Kaymak
54