Dilhâne Mayıs Sayısı MAYIS Sayısı (1) | Page 36

– Hele bir bakalım bizim vezirler, hamamda benden uzakta, kendi başlarına ne yaparlar, nasıl eğlenirler? Ve bu merak padişahı, tebdil-i kıyafet ettirerek hamama getirmiştir. Az önce yaşananlar bir kez daha tekrarlanır. Hamamcı vezirler der, almak istemez. Padişah ise, ne olursun der, bastırır ve padişah galip gelir. Habib Baba’nın yıkanmakta olduğu odayı göstererek, genç padişahın kulağına fısıldar: – Şu odada bir ihtiyar yıkanıyor. Sen de sar peştemali beline,gir yanına. – Beraber sessizce yıkanın, bir an evvel çıkın. Ve ekler: – Aman ha! Vezirler varlığınızı bilmesinler. Sonra 4.Murad da Habib Baba’nın yanına süzülür. Beraber sessizce yıkanmaya başlarlar. Bu arada, hamamın büyük salonundan gelen tef, dümbelek, şarkı, türkü sesleri ortalığı çınlatmaktadır. Habib Baba’nın gözü, genç hamam arkadaşının sırtına takılır. Biraz kirlenmiş gibi gelir ona. Allah hikmeti gereği dostuna, o yanındakinin tedbil-i kıyafet etmiş padişah olduğunu ilham etmemiştir. Ve yanındakini, görüntüsüne uygun, kendi gibi fakir bir delikanlı zanneden Habib Baba yumuşak bir sesle konuşur: – Evladım sırtın fazlaca kirlenmiş, müsaade edersen bir keseleyivereyim. 36