Dilhâne Ağustos agustos | Page 53

Kitap Tahlili Yazı Fatma Ece Gödeloğlu Romanın ana karakteri Deborah'ın iki adım ileri, bir adım geri biçiminde ilerleyen yaşama dönüş yapma sürecinin, kurgu sanatının gerektirdiği gizem yoğunluğunu tam olarak içermediği eleştirisini getirir. Göç etmek zorunda kalmış bir aile öyküsü biçimindeki yan olay örgüleri eseri geçmişin iz taşıyıcısı bir imgesi olarak sunmasına rağmen esere tam bir katkı sunmadığını savunur. Frankel, getirdiği eleştirilere rağmen yine de "Sana Gül Bahçesi Vadetmedim’in gerçekten çok etkileyici, kavrayıcı, güçlü bir anlatı, olduğunu belirtir. (Saturday Review, 18 Temmuz 1964, s. 4). Her eleştirmen, incelediği eseri farklı yönlerinden ele alabileceği gibi okuyucuda kendi sis perdesinin arkasında kalan imgeler dünyasından alımlama yapabilir. Sana Gül Bahçesi Vadetmedim'i zaman ayırıp okuduğunuzda kitabın inceleme ve eleştirileri yönünden tam olarak bir roman kurgusu taşımadığı yönünde eleştiriler almasını doğal olarak okuyucular da düşüneceklerdir. Uyumlular ve Uyumsuzlar Polonya'dan göç etmek zorunda kalan ailenin geçmiş hayat zorluklarının, yeni bir hayata başladıkları Amerika'da da varolmaya devam etmesini eleştirir yazar. Öncelikle eserin içeriğine geçmeden şöyle bir not düşmek gerekli diye düşünüyorum. Esere adını veren "Sana Gül Bahçesi Vadetmedim" Hz. Musa döneminde İsrailoğullarına vaad edilen toprakların mitolojik çağrışımı gibidir. Yazar esere bu ismi vererek, göç ettikleri Batı topraklarında nasıl dışlandıklarını ve maddi ve manevi yönden yaşadıkları zorlukları ana karakter Deborah'ın dünyasından aktarmaya çalışır. Çocukluğunda geçirdiği hastalıklar dolayısıyla uterus (rahim) tümörü olan küçük kız beş (5) yaşında ameliyat olma sürecinde doktorların ve sağlıkçıların kullandıkları sözcükler dolayısıyla hastalığı iyileşmiş olsa da; ruhunda rahatsızlıklar meydana gelmeye başlamıştır. Ailesi Deborah'ı çeşitli etkinliklere gödererek iyileşeceğini umut ederler. 53