Dilhâne Ağustos agustos | Page 34

Men Sana Gurbanam Yazı Gülden Bayraktar Çölleri aştı, yoluna musallat olan iblisi aştı. Geldi Hz. İsmail'e, Ardımca gel dedi itiraz etmedi nur yüzlü İsmail bir elinde ip, bir elinde bıçak uydu emredilene. İstenilen candı, can ise canana fedaydı. İmtihan sırası Hz. Hacer'e gelmişti. İblis musallat oldu kutlu anneye, bin bir dil döktü. Nur yüzlü oğlunun dedi, birazdan kana bulanacak başı, kesecek onu babası. Sarsılmadı kutlu anne, bize düşen emre teslim olmaktır dedi. Kovdu iblisi gönül hanesinden. İblis yılmadı, geldi nur yüzlü İsmail'e yaklaştı bu sefer de; -Baban seni boğazlayacak dedi. Nur yüzlü İsmail; -Neden babam beni boğazlasın dedi. İblis; -Çünkü bunu ona Rabb'i emretti dedi. Nur yüzlü İsmail; -O halde, Rabb'i ona neyi emretti ise onu yapmalıdır. Rabb'imizin emri başımızın üzerinedir dedi. Yenilmez bir iman, sarsılmaz bir teslimiyet. Nur yüzlü İsmail sevdasını ispat etmişti. Başını bıçağın altına yatırdığında ah etmedi, itiraz etmedi. Al dedi sevgili ne kıymeti var canımın, Sen istedikten sonra bayram yeridir bana, Sana kurban olduğum yer... Âşığı bıçak kesmedi. Üç defa kuvvetlice çalındı, nur yüzlü İsmail'in pak boynuna. Fakat tek zerre zarar gelmedi nur yüzlünün canına... Teslim olmuştu ya sevgiliye, göklerden semiz bir koç ile geldi Cebrail a.s. Habil’den kabul edilen kurban, can olmuştu nur yüzlü Hz. İsmail'e... 34