Dilhâne Ağustos agustos | Page 33

Men Sana Gurbanam Yazı Gülden Bayraktar Efendimize (s.a.v) sevdalı şair Fuzuli diyor ki: "Canımı cânân istemiş, minnet canıma Can nedir ki, vermeyeyim cânânıma." İki kısa mısra, bir teslimiyet abidesi, âşığın maşukuna kurban sunduğu canın şahidi... Peygamber Efendimiz s.a.v şöyle buyuruyor; Kutlu bir hadisi şeriflerinde: "Allah için canını vermek cennetten tatlıdır. İşte cennet önünüzdedir. Başka bir isteğiniz var mı diye sorulunca şöyle derler: Ya Rabbi! Bizi dünyaya geri gönder de senin için bir kez daha canımızı verelim. Senin sevginle bir kez daha ölelim.( Müslim, Nesai,Tirmizi) İnsan bir kere gönül tahtına sevgiliyi koydu mu, feda eder ona her şeyini, başını kurban eder yoluna tek ses etmez. İlk kurban, Hz. Âdem'in iki oğlundan istenmişti. Habil ve Kabil sevgilerini ispat için en güzeli kurban edeceklerdi. Kabil tarladaki kurumuş ekinleri feda etti. Habil ise en güzellerinden besili bir koç. Tam bir teslimiyet ve gönül huzuru ile kurbanın olsun dedi. Sevgili, Habil’in kurbanını kabul etti. Teslim olan kurtulmuştu. Aşk pazarında teslim olan özgürlüğe uçmuştu. Ve sevgili ancak sağlam bir kalp ile kendine kurban sunulanı kabul buyurmuştu. İkinci kurban Hz. İbrahim'den istenmişti. İbrahim a.s. üç gün üst üste gördüğü rüyayı yormaya çalıştı. Cibril a.s. aracılığıyla gelmemişti, ama ilahi bir emir miydi diye düşündü. Sonra mutmain oldu kalbi, teslim oldu sevgiliye. 33