Men Sana Gurbanam
Yazı
Gülden Bayraktar
Efendimize (s.a.v) sevdalı şair Fuzuli diyor ki:
"Canımı cânân istemiş, minnet canıma
Can nedir ki, vermeyeyim cânânıma."
İki kısa mısra, bir teslimiyet abidesi, âşığın maşukuna kurban sunduğu
canın şahidi...
Peygamber Efendimiz s.a.v şöyle buyuruyor;
Kutlu bir hadisi şeriflerinde:
"Allah için canını vermek cennetten tatlıdır. İşte cennet önünüzdedir.
Başka bir isteğiniz var mı diye sorulunca şöyle derler: Ya Rabbi! Bizi
dünyaya geri gönder de senin için bir kez daha canımızı verelim. Senin
sevginle bir kez daha ölelim.( Müslim, Nesai,Tirmizi)
İnsan bir kere gönül tahtına sevgiliyi koydu mu, feda eder ona her
şeyini, başını kurban eder yoluna tek ses etmez.
İlk kurban, Hz. Âdem'in iki oğlundan istenmişti. Habil ve Kabil
sevgilerini ispat için en güzeli kurban edeceklerdi.
Kabil tarladaki kurumuş ekinleri feda etti. Habil ise en güzellerinden
besili bir koç. Tam bir teslimiyet ve gönül huzuru ile kurbanın olsun
dedi.
Sevgili, Habil’in kurbanını kabul etti. Teslim olan kurtulmuştu. Aşk
pazarında teslim olan özgürlüğe uçmuştu. Ve sevgili ancak sağlam bir
kalp ile kendine kurban sunulanı kabul buyurmuştu.
İkinci kurban Hz. İbrahim'den istenmişti.
İbrahim a.s. üç gün üst üste gördüğü rüyayı yormaya çalıştı. Cibril a.s.
aracılığıyla gelmemişti, ama ilahi bir emir miydi diye düşündü. Sonra
mutmain oldu kalbi, teslim oldu sevgiliye.
33