Tanıştık , görüştük . O yaşıma kadar İstanbul ’ da yaşadığımın farkında değilmişim . Ne kadar güzel yer varsa beraber gezdik , mükemmel vakitler geçirdik . Temmuzun sıcağında patır kütür hayatıma giren bu kadın , ağustos sıcağında sessiz sedasız hayatımdan çıkıp gitti . Günlerce kendime gelemedim , onun , benim içimde oluşturduğu boşluğu dolduramadım . Biraz kendime geldiğim zaman onu aramak için peşine koyuldum . Oradan oraya savruldum durdum . Bu savrulmaların içinde şirin mahallenize demir attım . Kitaplarla vakit geçirmek ve onu aramak için muhitinizde oyalandım durdum .
Seninle dükkânda oturduğumuz gün bana gelen mektup , yıllardır arayıp durduğum kadındandı . Hayat hikâyemden sana anlatacaklarım bu kadar , ancak sana söyleyeceğim başka şeyler de var . Bu hayata ve insanlara karşı sessiz kalma ; konuşabildiğin kadar konuş , oku , yaz , gez ve yaşamın tadını çıkartmaya bak . Sana gönderdiğim kitabı mutlaka oku , senin güzel kitaplar okumanı istediğim ve bu kitabın fiyatının pahalı olması nedeniyle ; sana , bu kitabı hediye etmek istedim .
Bu hayatta her şeyim noksan , her şeyim biraz yarımdı . Kitaplarda hoşuma giden sözlerin altını bile doğru düzgün çizemezken başka insanların hayatlarına imza atmaya kalkıştım , olmadı …
Köşedeki Kitapçı ’ yı da noksan ve yarım bıraktım . Onun ; noksan , yarım ve mahzun kalmasını istemiyorum . Bu nedenle ona en iyi senin bakacağını düşünerek kitapçıyı sana emanet ediyorum . Kendine ve Köşedeki Kitapçı ’ ya iyi bak , sevgilerimle …
Mektubu açtığım andan itibaren kaç kere okuduğumu hatırlamıyorum . Saat epey ilerlemişti . Mektubu masanın üzerine bırakıp aklımı kurcalayan sorulara cevap bulmanın huzuruyla gözlerimi kapattım . Odamın penceresinden içeriye doluşan kış güneşi ve çığlık sesleri ile bir anda uyandım .
Dışarıdan , ‘ yanıyor !’ ve ‘ itfaiyeyi arayın !’ sesleri yükseliyordu . Yatağımdan fırladığım gibi evin kapısını açarak sokağa koştum . Duman mahalleyi baştan sona kaplıyordu . Köşedeki Kitapçı yanıyordu . Sadece kitapçı değil ; Ana ’ nın oğlu Pavel ve arkadaşlarının Rus Devrimi ’ nin temellerini attığı kulübe , Ahmet Celâl ’ in evi , Dokuzuncu Hariciye Koğuşu , Agatha ’ nın İstanbul günlerinde konakladığı Pera Palas , Faruk Nafiz ’ in Han Duvarları şiirini yazdığı han , Samsa ’ nın hamam böceğine dönüştüğü oda ve daha niceleri Köşedeki Kitapçı ’ yla birlikte yanıyordu . Kül olan kitaplara baka baka , karla kaplı bir taşın üzerine oturdum . Gözlerimden süzülen birkaç damla yaşla , çaresizce Köşedeki Kitapçı ’ nın kül oluşunu
izledim …
24