‘’Kadim Kapı’’ adlı kitabınızdan bahsedebilir misiniz?
- Kadim Kapı, yaklaşık on beş yıl boyunca yazdığım şiirlerden bir
derleme. Kitaba almadığım pek çok şiir var. Çünkü yazarken
beğendiğiniz bir şiir daha sonra size yeterince güçlü gelmeyebiliyor.
Beğeni, üslup değişim evrelerinden geçiyor. O sebeplerden bence
anlamlı olan ve şiirlerimin karakterlerinin değiştiği bölümleri belirterek bir
dosya oluşturdum. Genel anlamda memnun olduğum bir kitap. Bu gün
bir kitap çıkarsaydım yine o formatta olurdu.
Kitabınız Mevlana Hazretlerinin şu sözü ile başlıyor: ‘’Sana dilsiz,
dudaksız sözler söyleyeceğim bütün kulaklardan gizli sırlardan
bahsedeceğim bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim ama
senden başka kimse duymayacak kimse anlamayacak.’’ Bu söz sizin
için ne ifade ediyor da kitabınız başlangıcına koyma ihtiyacı hissettiniz?
- Bu sözleri çok anlamlı buluyorum. Şiir, sadece muhatabına seslenir ve
bir şairi gerçekten anlayabilmek çok zor ve uzun bir süreçtir. Bu çabayı
gösterecek bir yada iki kişi gerçekten büyük kazançtır. Bir kimsenin
yüreğine seslenmek, ruhu ile kardeş olmak onu anlamak çok özel bir
duygu alanıdır. Bu özel alan ne yazık ki çok kalabalık değildir. Şiirlerim
birinin yarasına merhem olmuşsa ne mutlu. Şiiri yarasına sürecek birileri
için özel bir not yazma ihtiyacı duydum. Baktım ki Mevlana Hazretleri
daha önce reçeteyi yazmış.
Şiir her insanda farklı duygu ve düşünceler uyandırır. Kitabınızda geçen
‘’bozulan bir yemini hatırlamak gibi yaşamak’’ cümlesi siz de neyi
çağrıştırıyor?
- Mısra, kendinden önceki mısra ile ele alındığında bize daha geniş bir
alanı gösterebilir. ”Herkes uykudayken hastalıklı bir uykudan uyanıp”
mısralarını da katarsak hayata yenik kalışımız, kendimize verdiğimiz
sözleri, ettiğimiz yeminleri tutamayışımıza gönderme yapmıştım. Ölüme
yakın şahit olduğumuz anlarda bu dünyanın gerçekten boş olduğunu
idrak edişimiz bir süre sonra buharlaşıyor. Bir korna sesi ile kalp kırılabiliyor,
bir tebessümü esirgeyebiliyoruz. Kendinin farkında olma olarak
özetleyebileceğim bir durum. Okurlar ne anladı orası okura kalmış şiirin
bir güzelliği de okuyanın kendi anlamak istediğine açık olma halidir ki
kırmızı çizgileri geçmedikçe güzeldir.
18