AMİNE YAMAÇ
Müslüman modern olabilir
ama Müslüman olduğunu
unutmadan bunu yapmalıdır.
Diriliş insanı belki de bu
evrede asıl Müslümanlığı
anlatmak, modernlik adına
dinine yapılan saygısızlığı
bildirmek için kendini ortaya
atmalıdır. Bağırmak,
ağlamak, anlatmak, yazmak
ya da hal dili göstermek. Nasıl
isterse öyle dirilin diye
çağrısında bulunabilir. Yeter ki
durup, kim bu ölmüş ruhları
tekrar diriltecek diye
beklemesin. O vakit modern
olmadan önce Müslüman
olabilmeniz dileğiyle duamı
buraya bırakıp, son kapıya
geçiyorum. Son kapı ruhun
eziyetini uç noktalara taşıyan,
onu aşka hasret bırakan
çağımızın en illet sorunudur.
Rahmanın sonsuz aşkıyla
yanan bir ruh ki o görülene
değil, görülmeyene âşık.
Böyle bir sonsuzluğa âşık ruha,
maddeye bağlan, yaratanı
bırak yarattığını sev, dersen
olur mu? Olur, ama yorulur,
olur ama kı rılır, olur ama ölür.
Ah bu ruh ne zarif değil mi
bulduğu her fırsatta ölüyor.
Ruh konusundan bahsedince
demek ki ölüm akıldan
çıkmıyormuş. Çıkmaz çünkü
ölüm ruhun ölümüne denktir.
Maddeci toplumlarda
ahlaksızlık, şımarıklık,
merhametsizlik kişilik özelliği
haline gelmiştir. Kapitalizmle
hayatımıza giren maksimum
kar etme düşüncesi ruhlarımızı
bu hale getirmiştir. Maddeye
tapmanın bir sonu olmadığı
için. İnsan çalışır, kazanır.
İnsan yine çalışır ve kazanır
bunun bir sonu yoktur. Ruh bir
inançla tatmin olmak istersen
maddeci sadece somut olanı
sarılıp kendini bu dünya için
yorup durmaya devam eder.
Diriliş insanı bilir ki madde ne
kadar çok olursa olsun bu
insana yetmez. O yüzden
maddenin peşinden koşmayı
bırakıp, Yaratana
yaklaşmaya çalışır. Çünkü
madde insanı yaratıcısından
uzak tutar. Bu dünyada
vazgeçilmez saydığı her şey
aslında kendisine kabul ettiği
bir ilahtır.
YENİDEN DİRİLİŞ