DEFTERHÂNE’DEN TAPU VE KADASTRO’YA | Page 46

Tarih Boyunca Mülkiyet Anlayışı ve Osmanlı Toprak Düzeni rat devrinde iltimasla kendi adamlarına timar tevcih edilme usulünün ilk defa Özdemiroğlu Osman Paşa tarafından başlatıldığını” 88 yazmaktadır. Timar sisteminin bozulmasındaki önemli bir etken de rüşvetle dirlik verilmesine başlanmasıydı. Bu işi Kanunî Sultan Süleyman zamanında Beylerbeylik yapan Hüsrev Paşa’nın başlattığını, boşalan dirlikleri savaşa gücü yeten, hizmeti geçip hak sahibi olanlara vermesi gerekirken, bazı çıkarlar karşılığında dirliklerin tevcih edildiğini görmekteyiz. Sistemin bozulmasındaki önemli sebeplerden birisi de iltizam usulünün başlamasıydı. Gerek havas-ı hümayun, gerek vezirler ve gerekse emirler has ve zeametlerinin gelirlerini eminleri eliyle toplatırken, Vezir Rüstem Paşa hasların iltizama verilmesi gibi yıkıcı bir uygulamayı başlatmıştır. Bu şekilde gelirleri iltizama verme işi zamanla vakıf arazilere ve hatta timarlara dek uzanmıştır. 89 Timar sisteminin bozulmasındaki bir diğer önemli gelişme de boşalan timar ve zeametlerin kadim kanunların hilafına merkezden verilmeye başlanmasıdır. Timar ve zeametlerin merkezden verilmeye başlanması birçok problemin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Aynı timara ve zeamete ait farklı kimselerin elinde berat bulunur olup, ortaya çıkan kargaşada ürünler ziyan olduğu gibi, reaya da arada ezilmeye başlamıştı. Evvelce beylerbeyiler ehliyetsiz kimselere berat verdiğinde, ehliyetli olanlar divana şikâyet edebilirken, şimdi veziriazam olanlar ehliyetsizlere berat verdiğinde hak sahipleri şikâyet edecek merci bulamaz olmuşlardı. 90 Bunların yanı sıra verimli birçok timar ve zeametin boşaldıkça devlet tarafından mirî mukataaya sokulması da sistemin bozulmasında mühim rol oynamıştır. Esasen bu tür değişiklikler kanun gereği yasak olmasına rağmen, “filanca timar verimsiz olup üzerine almak isteyen bulunmadığında mukataaya çevrilip üst düzey devlet görevlilerinden filancaya verilmesine” diye emir çıkarılmakta, ya da “dirliklerin mukataaya çevrilmesi silahlı asker sayısının azalmasına sebep olacağı için sıkı sıkıya yasaklanmış ise de, filanca devlete hizmet edip ödüllendirileceğinden başkalarına örnek olmamak üzere padişahın izniyle mukataaya çevrildi” denilerek timar ve zeametler kişilere mülk olarak veya vakıf olarak verilmeye başlanmıştı. Diğer bir olumsuz uygulama da sepet timarı denilen uygulamaydı. Sözde verimsiz ve isteklisi olmayan timarların beratları sepete konulmaktaydı ve talibi çıkmadığından bunlar vali ve alaybeylerine yemlik olarak verilmekteydi. Hatta kimileri adı var kendi yok kişilere verilip beratı bile çıkarılıyordu. 91 Kısacası, isteklileri olmasına rağmen, timar ve zeametler çeşitli yollarla hak sahibi olmayanlara kimi zaman rüşvetle ve kimi zaman da iltimasla veriliyordu. Böylece timar sistemine dayalı olarak ayakta duran ve geçmişte büyük zaferlerin kazanılmasında etkili olan nitelikli ve nicelikli eyalet ordusu sayıca azalmış, düzensiz ve disiplinsiz bir hâle gelmişti. 88 Koçibey Risalesi, Haz. Yılmaz Kurt, Ankara 1998, s.47-48 89 Mustafa Nuri Paşa, Netayicü’l-Vukuat, Haz. Neşet Çağatay, Ankara 1992, C.III/IV, s.135-137; Timar sistemindeki usulsüzlükler ve sistemin bozulma nedenleri hakkında bilgi için ayrıca bkz.: Defterdar Sarı Mehmed Paşa, Nesayihü’l-vüzera ve’l-ümera, (Devlet Adamlarına Öğütler), Haz. Hüseyin Ragıp Uğural, Ankara 2000, s.144-152 90 Olaz, a.g.m., s.698 91 Netayicü’l-Vukuat, C.III/IV, s.124 26