1923’ten Günümüze Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
faatinin üstünlüğü düşüncesinin vatandaşların anlayışlarındaki menfi tesirleri ve bunun devamlı şikâyet hâlini alan tezahürleri teşkil etmiştir. Böylece, gayrimenkul mülkiyetinin ve ona bağlı
hakların teminatı olan tapu sicillerinin, genel güveni sağlayıcı nitelikte bir hukukî müessese olarak tutulması ve bulundurulması kesin bir lüzum ve zaruret hâlini almıştır.” 914 denilerek Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğü’nün Adalet Bakanlığı’na bağlanmasının gerekçesi izah edilmiştir.
1960’larda Hizmete Giren Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Yeni Binası
On iki yıl süreyle Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet veren Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün ifa ettiği görevin ve üslendiği sorumluluğun ehemmiyeti bakımından
teşkilatın tarafsız ve bağımsız bir hüviyete sahip olması gerektiği öngörülerek 10.08.1951 tarihli ve 5840 sayılı Kanun915 ile Başbakanlığa bağlanmıştır. Doğrudan belli bir bakanlıkla değil de görev alanları açısından bakanlıkların birçoğuyla ilişkili olması sebebiyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün Başbakanlığa bağlanmasının isabetli bir karar olduğu söylenebilir.
766 sayılı Tapulama Kanununu görüşmek üzere toplanan komisyona sunulan Tapu
ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün İmar ve İskân Bakanlığı’na bağlanması ile alakalı kanun
teklifi, bu iki kurumun kuruluş gayesi ve faaliyet sahası bakımından farklı olduğu gerekçesiyle reddedilmiş iken, 27.11.2002 tarihinde 24949 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan “Kuruluşların Bağlı ve İlgili Oldukları Bakanlıkların Değiştirilmesi ile İlgili İşlem”916 gereğince Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü hâlen bağlı olduğu Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’na bağlanmıştır.
914 Galip Esmer, Mevzuatımızda Gayrimenkul Hükümleri ve Tapu Sicili, Ankara 1997
915 DÜSTUR, III. Tertib, C.XXXII, s.1938
916 T.C. Resmî Gazete, Sayı 24949, Yıl 2002
267