Tarih Boyunca Mülkiyet Anlayışı ve Osmanlı Toprak Düzeni
A. “MÜLKİYET” KAVRAMI VE MÜLKİYET HAKKININ TARİHSEL GELİŞİMİ
Sözlük tanımı en genel ifadesiyle “sahiplik ve mülk sahipliği” olarak yapılan “mülkiyet” sözcüğü, Arapça bir isim olan “mülk” kökünden türetilmiş bir isimdir. “Mülk” ise alınıp satılabilen, üzerinde tasarruf hakkı bulunan ev, dükkân, arazi gibi taşınmaz ve gelir getiren mal
anlamına gelmektedir.1
Mülk kelimesi Arapça “m-l-k” kökünden türetilen melik, malik, meleke kelimeleri gibi güç, kuvvet, iktidar, hâkimiyet anlamlarını da ihtiva etmektedir. Dolayısıyla mülkiyet ile
hâkimiyet (egemenlik) kavramları arasında sıkı bir ilişki olduğu göze çarpmaktadır. Bu ilişkinin bir benzeri de Yunanca’da mülkiyet anlamına gelen “kyriotés” kelimesi ile; efendi, hâkim,
sahip manasına gelen “kyrios” kelimesi arasında görülmektedir. Yine Latince de ev, yuva,
memleket anlamındaki “domus” sözcüğü ile; efendi, sahip, yöneten anlamındaki “dominus”
ve yönetmek, hükümdarlık etmek manasına gelen “dominari” sözcükleri arasında da aynı ilişki görülmektedir.2 Kısacası, mülkiyet ve hâkimiyet sözcükleri arasında bulunan bu yakın ilişki, mülkiyet kavramının muhtevasının daha iyi anlaşılabilmesinde ve mülkiyet fikrinin kökenlerinin ortaya konulabilmesinde önem arz etmektedir.
İnsanoğlunun yaşamını devam ettirebilmesi, en başta temel besin maddelerini elde edebilmesine bağlıdır. Bu bağımlılık insanın
belirli alanlar üzerinde üretim-tüketim gibi eylemlerini zorunlu kılar. Aynı şekilde ağaç dallarından yapılmış ilkel bir çadır, tabiî olarak meydana gelmiş bir mağara ya da emekle oluşturulmuş herhangi bir sığınak da olsa, kendisini
beşerî veya tabiî tehlikelerden koruyabilecek
kişiye özgü bir barınağa sahip olmak insanın
en temel ihtiyaçlarından birisidir. Yalnız barınma değil, insanın üretim- tüketim ilişkisini sürdürebileceği kendisine mahsus belirli alanlara
sahip olması da temel ihtiyaçlarındandır. İnsanın bu en temel ihtiyaçları incelendiğinde, kendisine özgü alanlara sahip olma gereksiniminin, yani mülkiyet fikrinin insanın yaratılışı ile
birlikte var olduğu ortaya çıkmaktadır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait tapu senedi örneği
1 Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, Ankara 2005; Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara 1997; D.Mehmet Doğan,
Büyük Türkçe Sözlük, İstanbul 1996
2 Adnan Güriz, Teorik Açıdan Mülkiyet Sorunu, Ankara 1969, s.XI-XII
3