BURSAPOST Sayı-43 | Page 9

Eylül / 4 Sayı : 43 ğuna bin pişman! Son yağışlarda otoparklarını su basan ve şu güne dek hâlâ sudan arınamayan, yağmurda duvarlarından odalara şelaleler akan ve neresini tutsan elinden kalan bu bölgenin ahalisi isyanlarda artık. Seslerini duyurmak için ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Satıp gitmek isteyenler de var ama bu şartlarda kime ve nasıl? Haberlerde sokaklara dökülen insanların ellerindeki dövizlerden birinde “TOKİ kâr etmek için midir?” yazısını görmüştüm. Bu işte birileri kâr ettiyse de, anlaşılan o her zamanki gibi halk değil... Sena Kaleli Doğanbey’de Basından izlemişsinizdir, yağışların ardından 11 Eylül’de TOKİ’yi ziyarete giden ve dertli insanların sesine kulak veren CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Sena Kaleli, zemin katlarının adeta gölete dönüştüğünü gözler önüne sermişti. O günün üzerinden geçen günlerde, otoparklardaki suyun boşaltılmasıyla ilgili hiçbir girişimde bulunulmamış olmalı ki her yer hala su içinde... Ve orada her an elektrik düğmeleri kontak yapabilir ya da suda bir çocuk boğulabilir. Ondan sonra dövün dur. Her zamanki gibi kadere yüklen. Sanki tüm sellerde tüm binaları su basıyor, sanki tüm depremlerde tüm evler yıkılıyor... Bir düşünün; basmayan nasıl basmıyor, yıkılmayan nasıl yıkılmıyor..! **** Doğal afetler en beklenmedik zamanlarda ortaya çıkıp, ortalığı tozu dumana katıp gidiyorlar. Sanki bir gün önceki çıldırmış hava kendisi değilmiş gibi ertesi gün asude takılıyorlar. Havanın ayarı yok malum. İş; fırtına çıktığında uyuyabilmekte! Öyküyü bilirsiniz; Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu. Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaa